Esas No: 2022/2648
Karar No: 2022/3930
Karar Tarihi: 25.04.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/2648 Esas 2022/3930 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2022/2648 E. , 2022/3930 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Kaldırılması ya da Düzenlenmesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı baba tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı anne, boşanma kararı ile baba ile ortak çocuk arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasını ya da kişisel ilişkinin sınırlandırılmasını talep etmiş, mahkemece, davanın kabulü ile boşanma kararı ile kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasına karar verilmiştir. Karara karşı davalı baba tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine bölge adliye mahkemesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu esastan ret kararı verilmiş, karar davalı baba tarafından temyiz edilmiştir.
Kişisel ilişki düzenlenirken göz önünde bulundurulması gereken temel ilke, “Çocuğun üstün yararı"dır (Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m.3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesi m.l; TMK m. 339/1, 343/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu m.4/b). Çocuğun üstün yararı belirlenirken onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Ana ve babanın yararları, ahlaki değer yargıları, sosyal konumları gibi durumları çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde göz önünde tutulur. Yine, Türk Medeni Kanunu'nun 324. maddesinin ikinci fıkrasında; "Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını birinci fıkrada öngörülen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki kurma hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir." hükmü yer almaktadır.
Anne ve babasından veya bunlardan birinden ayrılan çocuğun ana veya babasıyla düzenli kişisel ilişki kurması ve sürdürmesi, çocuk için bir hak olduğu gibi ana veya baba için de bir haktır. Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun bedeni ve fikri gelişimi yanında analık veya babalık duygularını tatmini de önemlidir.
Somut olayda, davacı anne ile davalı babanın 2019 yılında boşandıkları, müşterek çocuğun velayetinin davacı anneye verildiği, boşanma sonrasındaki süreçte müşterek çocuk ve baba arasında ilişki ve iletişimin düzenli bir şekilde devam ettiği, bir süre sonra küçüğün amcası tarafından cinsel istismara maruz kaldığı ve bunu babası ile paylaştığı fakat babasının kendisine inanmaması sebebiyle babasına olan güveninin sarsıldığı, babayla görüşme konusunda isteksiz olduğu, direnç gösterdiği, küçüğün süreci annesi ile paylaşması sonrası amca hakkında adli sürecin başladığı, küçüğün bu süreçte de baba ile birkaç kez görüştüğü anlaşılmaktadır. Davacı anne tarafından ceza dosyasından başka çocukla babası arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasını gerektiren somut bir olgunun ispat edilemediği anlaşılmıştır.
Tarafların ortak çocukları 19.01.2011 doğumlu Nisa inceleme tarihi itibariyle idrak çağındadır. Kişisel ilişki konusunda idrak çağında bulunan küçüğün görüşünün sorularak ve davalı baba ile de görüşülerek, değişen durum ve koşullara göre ortak çocuk ile uygun bir kişisel ilişki kurulması konusunda uzman bilirkişiye inceleme yaptırılması (4787 sayılı Kanun m.5), dosyaya konu ceza dosyasının da getirtilerek tüm deliller birlikte değerlendirilerek ve davacı annenin kişisel ilişkinin kaldırılması yanında kişisel ilişkinin sınırlandırılmasını da talep ettiği dikkate alınarak bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple temyiz edilen bölge adliye mahkemesinin esastan ret kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesinin kararının BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, oy birliğiyle karar verildi.25.04.2022 (Pzt.)