Esas No: 2019/16565
Karar No: 2019/16565
Karar Tarihi: 18/1/2022
AYM 2019/16565 Başvuru Numaralı YASİN TEKAKÇA Başvurusuna İlişkin Karar
TÜRKİYE CUMHURİYETİ |
ANAYASA MAHKEMESİ |
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
YASİN TEKAKÇA BAŞVURUSU |
(Başvuru Numarası: 2019/16565) |
|
Karar Tarihi: 18/1/2022 |
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
Başkan |
: |
Hasan Tahsin GÖKCAN |
Üyeler |
: |
Hicabi DURSUN |
|
|
Muammer TOPAL |
|
|
Yusuf Şevki HAKYEMEZ |
|
|
İrfan FİDAN |
Raportör |
: |
M. Emin ŞAHİNER |
Başvurucu |
: |
Yasin TEKAKÇA |
Vekili |
: |
Av. Levent ÖZÇELİK |
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, bir sosyal güvenlik ödemesinin değer kaybına uğratılarak yapılması nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 17/5/2019 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına gönderilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
6. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir:
7. Başvurucu Türk Silahlı Kuvvetlerinde Emekli Sandığına tabi olarak görev yapmakta iken 26/10/2010 tarihinde 33 yıl 6 ay hizmet süresi üzerinden kendi isteğiyle emekliye ayrılmış ve kendisine söz konusu tarih itibarıyla yaşlılık aylığı bağlanmıştır. Başvurucuya sadece 30 fiilî hizmet yılı karşılığı emekli olduğu tarihteki katsayı üzerinden emekli ikramiyesi ödenmiş olup 30 yılın üzerindeki hizmet süresinin karşılığı ödenmemiştir.
8. Anayasa Mahkemesi 5/2/2009 tarihli ve E.2005/40, K.2009/17 sayılı kararı ile 24/5/1983 tarihli ve 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanun"un 12. maddesinde yer alan "Son defa T.C. Emekli Sandığına tabi görevlerden emekliye ayrılan ve" ibaresini, Anayasa"nın 2. ve 10. maddelerine aykırı olduğu gerekçesiyle iptal etmiştir. Bu karar 5/6/2009 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanmış olup 5/6/2010 tarihi itibarıyla yürürlüğe girmiştir.
9. Anayasa Mahkemesi yine 25/12/2014 tarihli ve E.2013/111, K.2014/195 sayılı kararı ile 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu"nun 89. maddesinde yer alan “verilecek emekli ikramiyesinin hesabında 30 fiili hizmet yılından fazla süreler” ibaresini, Anayasa"nın 2., 10. ve 60. maddelerine aykırı olduğu gerekçesiyle iptal etmiştir. Bu karar 7/1/2015 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanmış olup 7/1/2015 tarihi itibarıyla yürürlüğe girmiştir.
10. Bu gelişme üzerine başvurucu 23/2/2015 tarihinde Sosyal Güvenlik Kurumundan (SGK), Emekli Sandığına tabi olarak çalıştığı toplam 33 yıl 6 aylık hizmet süresinin ödemeye konu yapılmayan 3 yıl 6 aylık kısmı için de kendisine emekli ikramiyesi ödenmesini talep etmiştir. SGK 25/3/2015 tarihli yazıyla Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının geriye yürüyemeyeceği gerekçesiyle başvurucunun talebini reddetmiştir.
A. Ankara 8. İdare Mahkemesindeki İlk Yargı Süreci
11. Başvurucu, Ankara 8. İdare Mahkemesinde (Mahkeme) talebinin reddine ilişkin idari işlemin iptali ve 30 yıldan fazla geçen hizmet süreleri için de hesaplanacak emekli ikramiyesinin yasal faiziyle birlikte kendisine ödenmesi istemiyle dava açmıştır.
12. Mahkeme 30/12/2015 tarihinde davanın kabulü ile dava konusu işlemin iptaline karar vermiştir. Mahkemece emekli aylığının bağlandığı tarihte yürürlükte bulunan katsayılar dikkate alınarak 30 hizmet yılından fazla geçen hizmet süresine göre hesaplanacak emekli ikramiyesi tutarının başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı SGK tarafından başvurucuya ödenmesine karar verilmiştir. Karar, kanun yolu denetimi sonrasında kesinleşmiştir.
13. Mahkemenin idari işlemin iptaline dair mezkûr kararı üzerine başvurucunun 30 yıl üstü fiilî hizmet karşılığı olan emekli ikramiyesi 2016 yılı içerisinde yasal faizi ile birlikte başvurucuya ödenmiş ancak ikramiyenin ödenmesinde ödeme tarihindeki katsayılar yerine emekli olunan tarihteki katsayı üzerinden hesaplama yapılmıştır.
B. Ankara 8. İdare Mahkemesindeki İkinci Yargı Süreci
14. Başvurucu, bu defa emekli olduğu tarih ile ödeme tarihi arasında enflasyon oranında yıllara sari artış nedeniyle alacağının kayba uğradığını iddia ederek mezkûr yargı kararına istinaden tarafına ödenen emekli ikramiyesi farkı tutarının Merkez Bankası verileri kullanılarak enflasyon karşısında değer kaybı giderilmiş karşılığının hesaplanmak suretiyle yasal faizi ile birlikte tarafına ödenmesi için 26/1/2018 tarihinde SGK"ya idari başvuruda bulunmuştur. İdare cevap vermemek suretiyle başvuruyu zımnen reddetmiştir.
15. Başvurucu 25/5/2018 tarihinde zımnen ret işleminin iptali ve yoksun kaldığı emekli ikramiyesi farkının yasal faizi ile birlikte ödenmesi talebiyle dava açmıştır. Dava dilekçesinde, yukarıda aktarılan olayları anlatarak zımnen reddedilen işlemin hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir.
16. İdare 27/6/2018 tarihinde dava dilekçesine karşı savunma dilekçesini vermiştir. Dilekçede, Kurumca herhangi bir nedenle sonradan yapılan emekli ikramiyesi ödemelerinin herhangi bir şekilde ödeme emri tarihine kadar güncellenerek ödenmesinin veya ödeme tarihindeki unsur ve katsayılar esas alınarak yeniden hesaplanmasının ya da mahkeme kararlarıyla hükmedilmemesi hâlinde ayrıca faiz tahakkuk ettirilmesinin kanunen mümkün olmadığı savunulmuştur.
17. Mahkeme 6/12/2018 tarihinde davayı reddetmiştir. Kararın gerekçesinde, gerek bireysel başvuru kapsamında verilen ihlal kararlarının kural olarak başvurunun konusu olmayan başka bir olay bakımından doğrudan idari ve yargısal yolları canlandırmasının mümkün olmadığına ve önceden tamamlanmış olan süreçlere yönelik yeni bir başvuru hakkı tanımadığına gerekse Anayasa Mahkemesinin Hikmet Kuleci (B. No: 2018/5145, 28/11/2018) kararında belirtildiği üzere somut olayın yine Anayasa Mahkemesinin Ferda Yeşiltepe ([GK], B. No: 2014/7621, 25/7/2017) kararından farklı olduğuna vurgu yapılmıştır.
18. Başvurucu, karara karşı istinaf yoluna başvurmuştur. Ankara Bölge İdare Mahkemesi; istinaf başvurusuna konu kararın hukuka uygun olduğu, kararın kaldırılmasını gerektirecek yasal bir sebebin bulunmadığı tespitiyle 11/4/2019 tarihinde istinaf başvurusunun reddine kesin olarak karar vermiştir.
19. Nihai karar 7/5/2019 tarihinde tebliğ edilmiştir.
20. Başvurucu 17/5/2019 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
21. Anayasa Mahkemesinin 18/1/2022 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
22. Başvurucu, emekli ikramiyesi farkının ödeme tarihindeki katsayılar esas alınarak ödenmemesi nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür. Başvurucuya göre ikramiye farkı ödemesinde ödeme tarihlerinin değil de emekli aylığının bağlandığı tarihin esas alınması, alacağın değer kaybetmesine yol açmaktadır. Başvuru ayrıca Anayasa Mahkemesinin Hikmet Kuleci kararında ilgili başvurucunun konuya ilişkin mülkiyet hakkını kazandığı tarih ile somut olayda şahsının aynı konuda mülkiyet hakkını kazandığı tarih arasında fark bulunduğunu, bu kapsamda tarafınca mülkiyet hakkının 27/1/2017 tarihinde çıkarılan Kanun"a istinaden değil bu Kanun"dan önce tesis edilmiş yargı kararı ile kazanıldığını ileri sürmektedir.
B. Değerlendirme
23. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 47. maddesinin (5) numaralı fıkrası ile Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü"nün (İçtüzük) 64. maddesinin (1) numaralı fıkrası gereği bireysel başvurunun başvuru yollarının tüketildiği, başvuru yolu öngörülmemiş ise ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekir.
24. Başvuruya konu somut olayda başvurucu, SGK"dan Emekli Sandığına tabi olarak geçen hizmeti karşılığında emekli ikramiyesi ödenmesi isteğinde bulunmuş ve bu isteğin reddine karar verilmesi üzerine işlemin iptali talebiyle dava açmıştır. Ankara 8. İdare Mahkemesinin 30/12/2015 tarihli davanın kabulüne dair kararı, kanun yolu denetimi sonrasında kesinleşmiştir. Kesinleşen bu karar gereğince başvurucuya belirli miktar emekli ikramiyesi ve faiz ödenmesine ilişkin yeni bir işlem tesis edilmiştir.
25. Anayasa Mahkemesi daha önce Ferda Yeşiltepe kararında, bir sosyal güvenlik alacağının değer kaybına uğratıldığı yönündeki şikâyeti mülkiyet hakkı kapsamında esas bakımından incelemiştir. Ancak söz konusu başvuruda başvurucunun, değer kaybına yönelik iddiasını derece mahkemeleri önünde dile getirdiği ve olağan kanun yollarını da yöntemince tükettikten sonra bireysel başvuruda bulunduğu tespit edilerek başvuru kabul edilebilir bulunmuştur.
26. Bireysel başvuruya konu olayda başvurucu, her ne kadar emekli ikramiyesi alacağının emekli olduğu 2010 yılı katsayılarına göre ödendiğini belirterek bu alacağının enflasyon karşısında değer kaybına uğramasını şikâyet etmekte ise de emekli ikramiyesi ödenmesi talebi, Mahkemece kabul edilmiştir. Söz konusu mahkeme kararında ikramiyenin emekli olunan tarihteki katsayılar üzerinden ödeneceği kararlaştırılmıştır. Başvurucunun emekli ikramiyesinin aylık bağlama tarihindeki katsayılar üzerinden ödenmesi yönündeki bu karar kanun yolu denetimi sonrasında kesinleşmiştir. Ancak mahkeme kararı uyarınca yapılan hesaplama sonucu tespit edilen miktar başvurucu tarafından tatmin edici bulunmadığından ikinci kez yargı yoluna müracaat edilmiş ve derece mahkemeleri de önceki mahkeme kararı uyarınca işlem yapıldığından davayı reddetmiştir.
27. Bu itibarla bireysel başvuruya konu olay, Ferda Yeşiltepe kararına konu yargılama sürecinden farklı özellikler taşımaktadır. Şöyle ki ilk yargı sürecinde emekli ikramiyesinin aylık bağlama tarihindeki katsayılar esas alınarak ödenmesine ilişkin karar gereğince idare tarafından yapılan hesaplama sonucunda belirli bir miktar emekli ikramiyesi ve faiz ödenmesine ilişkin işleme karşı ikinci kez yargı yoluna gitmiş olup başvurucunun bu işlem üzerine değer kaybına yönelik iddiasını dile getirmesinin idari ve yargısal yolları canlandırmaya yönelik olduğu kabul edilmelidir. 6216 sayılı Kanun ve İçtüzük"ün hükümleri daha önce tamamlanmış olan bir sürece yönelik yeni bir başvuru hakkı imkânı tanımamaktadır (benzer yöndeki değerlendirmeler için bkz. Turhan Kanaoğlu, B. No: 2016/11436, 21/3/2019, § 25).
28. Bu durumda başvurucunun emekli ikramiyesi alacağını enflasyon karşısında değer kaybına uğratan ilk yargılama sürecine ilişkin nihai Mahkeme kararını öğrendiği tarihten itibaren otuz günlük başvuru süresi içinde bireysel başvuruda bulunması gereklidir. Başvuru formu ve eki belgelerden nihai Mahkeme kararının hangi tarihte öğrenildiği anlaşılamasa da başvurucunun kararı en geç tarafına ödenen emekli ikramiyesinin enflasyon karşısında değer kaybına ilişkin SGK"ya yapmış olduğu idari başvuru tarihi olan 26/1/2018 tarihinde öğrendiği kabul edilmelidir. Buna göre başvurucu, başvuru süresi geçtikten sonra 17/5/2019 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
29. Açıklanan gerekçelerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin süre aşımı nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın süre aşımı nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 18/1/2022 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.