Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/10499 Esas 2022/4067 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/10499
Karar No: 2022/4067
Karar Tarihi: 27.04.2022

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/10499 Esas 2022/4067 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2021/10499 E.  ,  2022/4067 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından ortak çocuk ...'un velâyeti ve ortak çocuk Fatımanur yararına takdir edilen iştirak nafakası yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise her iki dava ve ferileri yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 27.04.2022 günü duruşmalı temyiz eden davalı-karşı davacı ... vekili Av. ... geldi. Karşı taraf temyiz eden davacı-karşı davalı ... ve vekilleri gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    Davacı-karşı davalı erkek tarafından zina (TMK m. 161) ve evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine (TMK m. 166/1), davalı-karşı davacı kadın tarafından ise evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı olarak karşılıklı boşanma davaları ikame edilmiş, ilk derece mahkemesince verilen ilk kararda, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda, kadının tamamen kusurlu olduğu kabul edilerek; kadının boşanma davasının reddine, erkeğin davasının TMK m. 161 gereğince kabulü ile boşanmaya ve ferilerine ilişkin hüküm kurulmuştur. İlk derece mahkemesinin bu kararına karşı davacı-karşı davalı erkek tarafından velâyet, nafakalar, vekâlet ücreti yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise her iki dava ve ferileri yönünden temyiz kanun yoluna başvurulmuş, Dairemizin 2016/9385 Esas, 2017/3791 Karar sayılı, 04.04.2017 tarihli kararıyla; davalı-karşı davacı kadının HMK m. 243 gereği usulüne uygun olarak çağrılıp dinlenmesi ve dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında dayandığı delili olan ceza dosyasının incelendikten sonra karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve hukuki dinlenilme hakkına aykırı şekilde karar verilmesinin hatalı olması sebebiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir. Dairemizin bozma ilamına karşı davacı-karşı davalı erkek tarafından karar düzeltme yoluna başvurulmuş olup Dairemizin 2018/2301 Esas, 2018/11235 Karar sayılı, 17.10.2018 tarihli karar düzeltme ilamı ile Dairemizin 04/04/2017 tarihli ilamı ile; davacı-karşı davalı erkeğin zina hukuki sebebine dayalı davası olmadığı gibi bu konuda usulünce yapılmış bir ıslah da bulunmadığı, bu durumda, erkeğin davasının evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1-2) hukuki sebebine dayalı olduğu, delillerin bu çerçevede değerlendirilerek, sonucu uyarınca karar verilmesi

    gerekirken, Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesi gereğince kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinin bozmayı gerektirdiği belirtildiği, ancak, toplanan delillerden erkek tarafından evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı olarak açılan davanın ıslah ile zina hukuki sebebine dönüştürüldüğü, kadının her iki davayı da temyiz ettiği, kadının temyiz dilekçesinde eksik incelemeye dayalı karar verildiği itirazında bulunduğu, kadının ikinci cevapta bildirdiği, açıkça da dinlenilmesinden vazgeçmediği tanıklarının dinlenilmediği gibi yine kadının delil olarak dayandığı... Asliye Ceza Mahkemesine ait 2015/194 Esas sayılı ceza dosyasının da incelenmediğinin anlaşıldığı (HMK m.26), açıklanan sebeple kadının dinlenilmesinden açıkça vazgeçmediği tanıkları Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 243. ve devamı maddeleri gereğince usulüne uygun olarak çağrılıp dinlenilerek ve ceza dosyası da incelenerek tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra karar vermek gerekirken eksik inceleme ile hukuki dinlenilme hakkına aykırı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı belirtilmiş olup ilk derece mahkemesince verilen ikinci kararda, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda, kadının tamamen kusurlu olduğu kabul edilerek; kadının boşanma davasının reddine, erkeğin davasının TMK m. 161 gereğince kabulü ile boşanmaya ve ferilerine ilişkin hüküm kurulmuş, karar yukarıda belirtildiği şekilde taraflarca temyiz edilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davalı-karşı davacı kadının mahalli mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışı karşısında erkeğin de kadına fiziksel şiddet uyguladığı anlaşılmaktadır. O halde, Türk Medeni Kanunu’nun 166/1 maddesinde yer alan boşanma sebebinin oluştuğu dikkate alınarak davalı-karşı davacı kadının davasının da kabulü gerekirken reddi doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre yeniden hüküm kurulması zorunlu hale gelen davacı-karşı davalı erkeğin davası ve ferilerine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, duruşma için takdir olunan 3.815 TL vekâlet ücretinin Miktad'dan alınarak Sultan'a verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.27.04.2022 (Çrş.)









    Hemen Ara