Esas No: 2022/1172
Karar No: 2022/4104
Karar Tarihi: 09.05.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/1172 Esas 2022/4104 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2022/1172 E. , 2022/4104 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, nafakalar ve ortak çocuk ...’nın velâyeti ve kişisel ilişki yönünden; davalı kadın tarafından ise tamamı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı kadının tüm, davacı erkeğin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-İlk derece mahkemesince erkek tarafından açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, tarafların ortak çocuklarından ... Doğumlu...'ın velâyetinin davalı anneye verilmesine, ... Doğumlu ...'ın velâyetinin ise idrak yaşındaki çocuğun beyan ve görüşü esas alınarak davacı babaya verilmesine hükmedilmiş, davacı babanın bu yöne ilişkin istinaf talebi üzerine bölge adliye mahkemesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda davacı babanın velâyete ilişin istinaf itirazının esastan reddine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
Velâyet ve kişisel ilişki düzenlenirken; göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "Üstün yararıdır" (Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme md.3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesi m. 1; TMK m. 339/1. 34.3/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu m. 4/b). Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Ana ve babanın yararları; boşanmadaki kusurları, ahlaki değer yargıları, sosyal konumları gibi durumları, çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde göz önünde tutulur. Velâyet düzenlemesi kamu düzenine ilişkin olup, re'sen araştırma ilkesi geçerlidir. Bu nedenle yargılama sırasında meydana gelen gelişmelerin bile göz önünde tutulması gerekir. Tarafların davayı kabulü de tek başına hukuki sonuç doğurmaz.
Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. ve Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 3 ve 6. maddeleri idrak çağındaki çocukların kendilerini ilgilendiren konularda görüşünün alınması ve görüşlerine gereken önemin verilmesini öngörmektedir. Çocukların üstün yararı gerektirdiği takdirde, görüşlerinin aksine karar verilmesi mümkündür.
Somut olayda; ilk derece mahkemesince aldırılan sosyal inceleme raporunda, ortak çocuk ...'ın uzmana babasını çok sevdiği ve babası ile kalmak istediğini beyan ettiği, her iki ebeveynine yönelik olumlu duygularının olduğu, bu nedenle velâyetin babaya verilmesinin küçüğün menfaatine olacağı belirtilmiş, dosya kapsamından, ortak çocuğun kardeşi ile arasının iyi olduğu, idrak çağındaki çocuğun uzman karşısında alınan beyanında babası ile kalmak istediğini belirttiği, gözetilerek idrak çağındaki küçüğün velâyetinin davacı babaya verilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran ...'e geri verilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden...'e yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 292.10 TL temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, oy birliğiyle karar verildi.09.05.2022 (Pzt.)