Esas No: 2022/2145
Karar No: 2022/4226
Karar Tarihi: 10.05.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/2145 Esas 2022/4226 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2022/2145 E. , 2022/4226 K.Özet:
Boşanma davası sonucunda verilen kararın temyiz edilmesi sonucunda, mahkeme erkeğin kadına hakaret ve küfür ettiği kusurunun ispatlanamadığına ancak diğer kusurları nedeniyle ağır kusurlu olduğuna hükmetmiştir. Mahkeme manevi tazminatın koşullarının gerçekleşmemesi nedeniyle kadının talebini reddetmiş ve kararın bu noktasının bozulmasına karar vermiştir. Kararın bozma kapsamı dışında diğer bölümleri ise onanmıştır. Kararda Türk Medeni Kanunu'nun 174/2. maddesi detaylı bir şekilde açıklanmamıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ...Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet ve Çeyiz Eşyası Alacağı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakaların ve tazminatların miktarı ve vekâlet ücreti yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve vekâlet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-karşı davacı erkeğin kadına telefonda hakaret ve küfür ettiği kusurunun ispatlanamadığı, bu sebeple erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği ancak tarafların mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışlarına göre davalı-karşı davacı erkeğin yine de ağır kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre davacı-karşı davalı kadının tüm, davalı-karşı davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Bölge adliye mahkemesince, erkeğin kabul edilen ve gerçekleşen kusurlarının kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği gerekçesiyle davacı-karşı davalı kadın lehine manevi tazminata karar verilmiş ise de; yukarıda 1. bentte de açıklandığı üzere hakaret ve küfür vakıası erkeğe kusur olarak yüklenemez. Davalı-karşı davacı erkeğe yüklenen diğer kusurlu davranışlar ise kadının kişilik haklarına saldırı teşkil etmez. Türk Medeni Kanunu'nun 174/2. maddesinde düzenlenen manevi tazminatın koşulları somut olayda davacı-karşı davalı kadın lehine gerçekleşmemiştir. O halde, davacı-karşı davalı kadının manevi tazminat talebinin reddine karar verilecek yerde yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple bölge adliye mahkemesi kararının BOZULMASINA, kararın bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın Selda'ya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 397.80 TL temyiz başvuru harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran Emre'ye geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 10.05.2022 (Salı)