Esas No: 2022/2108
Karar No: 2022/4390
Karar Tarihi: 12.05.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/2108 Esas 2022/4390 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2022/2108 E. , 2022/4390 K.Özet:
Davacı tarafından tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulması talebiyle açılan davada, taşınmazın satıldığı gerekçesiyle davacının talebinin reddine karar verildi. Ancak davacının temyizi üzerine bölge adliye mahkemesi, taşınmazın satılmış olduğunu belirterek karar verilmesine yer olmadığına ve davacının dava açmakta haklı olduğu gerekçesiyle lehine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmetmiştir. Ancak, Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesinin üçüncü fıkrası gereği malik olmayan eşin tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerh konulması talebinin hukuken dava yoluyla değil, tapu müdürlüğüne başvurarak yapılması gerektiği belirtilmiştir. Davacının öncelikle tapuya başvuru yapmadığı ve dava açmakta haklı olmadığı görüşüne varılmıştır. Bu nedenle, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden karar bozulmuştur.
Kanun Maddeleri: Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesi (üçüncü fıkrası), Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114/1-h ve 115/1 maddeleri.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhi Konulması
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından vekâlet ücreti ve yargılama giderleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı tarafından tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulması talebiyle açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda, ilk derece mahkemesince taşınmazın 15.08.2019 tarihinde satıldığı gerekçesi ile davanın reddine dair verilen kararın, davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine bölge adliye mahkemesince taşınmaz satılmış olup, konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına ve davacının dava açmakta haklı olduğu gerekçesi ile lehine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmiş; karar, yukarıda belirtilen sebeplerle davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulması talepli eldeki dava 24.07.2019 tarihinde açılmıştır. Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesinin üçüncü fıkrası, 06.02.2014 tarihli 6518 sayılı Kanunla değiştirilmiş, yapılan değişikle, aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eşin, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini, tapu müdürlüğünden isteyebileceği kabul edilmiştir. Bu değişiklik 6518 sayılı 19.02.2014 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanmakla aynı tarihte yürürlüğe girmiştir. Anılan yasal değişiklikten sonra, tapu müdürlüğünün, talebi hukuken veya fiilen yerine getirmediği belgelendirilmedikçe, malik olmayan eşin tapu kütüğüne konutla ilgili şerh konulmasını doğrudan dava yoluyla istemekte artık hukuki yararı yoktur. Çünkü aynı sonucu tapu müdürlüğüne yapacağı başvuruyla elde etmesi imkan dahilindedir. Davacının dava açmakta hukuki yararının bulunması dava şartı (HMKm.ll4/l-h) olup, davanın her aşamasında ileri sürülüp sürülmediğine bakılmaksızın hakim tarafından kendiliğinden gözetilir (HMK m. 115/1). Dosya kapsamında davacının öncelikle tapuya müracaat ettiğine ve tapu müdürlüğünden olumsuz yanıt alındığına dair beyanı ve herhangi bir bilgi ve belge de bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmaz dava tarihinden sonra satılmış olduğundan dava konusuz kalmakla beraber; öncelikle tapuya müracaat etmeksizin dava açma yoluna giden davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığından artık haklılık durumu da tartışma konusu yapılamaz. Bu durumda davalı lehine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken davacının dava açmakta haklı olduğu şeklindeki yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan sebeple yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, oy birliğiyle karar verildi.12.05.2022 (Prş.)