Esas No: 2022/2042
Karar No: 2022/4373
Karar Tarihi: 12.05.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/2042 Esas 2022/4373 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2022/2042 E. , 2022/4373 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ...Bölge Adliye Mahkemesi .. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından nafaka ve manevi tazminat miktarları yönünden; davalı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, ortak çocuklar ile kurulan kişisel ilişki, kadın yararına hükmolunan nafaka ve manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Davalı erkeğin ortak çocuklar ile kendisi arasında kurulan kişisel ilişki yönünden temyiz dilekçesinin incelenmesinde;
Davacı kadın tarafından açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece, tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine hükmedilmiş; karar, davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, nafaka ve manevi tazminat yönünden, davacı kadın tarafından ise katılma yoluyla nafaka ve manevi tazminat miktarı yönünden istinaf edilmiş; bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince kadının iştirak nafakaları ve manevi tazminat miktarı yönünden istinaf istemi kabul edilmiş sair taleplerin esastan reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince verilen kararlar, istinaf edilmeyen yönlerden kesinleşmiş olup, istinaf edilmeyen konular temyize getirilemez. Bu itibarla davalının kişisel ilişkiye yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin tüm, davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
3-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre; ortak çocuklardan 05.05.2002 doğumlu ...’ın inceleme tarihi itibariyle ergin olduğu da dikkate alınarak, ortak çocuk 2006 doğumlu ... ve 2007 doğumlu ...'ın ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakaları azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
4-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyen davacı kadının boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmasına nazaran davacı kadın yararına hükmolunan manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile, Türk Borçlar Kanunu’nun 50 ve 51. maddeleri nazara alınarak daha uygun miktarda manevi tazminat (TMK m. 174/2) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple davalı erkeğin kişisel ilişki yönünden temyiz dilekçesinin REDDİNE, 3. ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle bölge adliye mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davalıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 397.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran davacıya geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 12.05.2022 (Per.)