Esas No: 2022/1961
Karar No: 2022/4438
Karar Tarihi: 16.05.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/1961 Esas 2022/4438 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2022/1961 E. , 2022/4438 K.Özet:
Bir boşanma davasında, erkeğin tazminat ve nafakalar konusunda hüküm aleyhine verilmiştir. Kadın ise erkeğin davasının kabul edilmesini talep etmiştir. Karar temyiz edilmiştir ve mahkeme, iştirak nafakaları ve maddi manevi tazminatların az olduğunu belirterek, daha uygun miktarların takdir edilmesi gerektiğini kararlaştırmıştır. Kararın bozulmasına karar verilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesi hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50. ve 51. maddelerinin dikkate alınması gerekmektedir.
TMK m.174/1: Maddi tazminat, uğranılan zararın karşılanması için verilir.
TMK m.174/2: Manevi tazminat, doğrudan maddi bir zarar olmaksızın, kişilik haklarının ihlal edilmesinden kaynaklanan bir zararın tazmini amacıyla verilir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ve nafakaların miktarı yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi tazminatlar ile nafakaların miktarı ve vekâlet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-davalı erkeğin tüm, davalı-davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuklar Ömer Furkan ve Melike yararına takdir edilen iştirak nafakaları azdır. Bölge adliye mahkemesince Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
3-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50. ve 51. maddeleri hükümleri dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî (TMK m. 174/1) ve manevî (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (2.) ve (3.) bentlerde gösterilen sebeplerle bölge adliye mahkemesi kararının BOZULMASINA; bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi ile hükmün (l.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşagıdaki yazılı harcın ...'a yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 397.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran ...'a geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi.16.05.2022(Pzt.)