Esas No: 2021/5170
Karar No: 2022/2976
Karar Tarihi: 01.06.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/5170 Esas 2022/2976 Karar Sayılı İlamı
6. Hukuk Dairesi 2021/5170 E. , 2022/2976 K.Özet:
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi, alacak davası ve itirazın iptali davası hakkındaki kararı değerlendirerek, miktar değeri kırkbin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararların verildiği anda kesinleştiğini ve temyiz edilemeyeceğini belirtti. 2017 ve sonrası yıllarda her yıl değerlendirme oranında artacağı da vurgulandı. Somut olayda asıl davada 1.000,00 TL'nin tahsili talep edilirken, 25/02/2019 tarihli ıslah dilekçesiyle bu tutar 28.508,49 TL'ye çıkarıldı. Karşı dava ise cezai şart ve SGK prim alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemiyle açıldı. İlk derece mahkemesi asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verdi. İstinaf başvurularının ardından Bölge Adliye Mahkemesi, asıl davanın reddine karar verirken, karşı davanın kısmen kabulüne hükmetti. Temyiz başvuruları da yapıldı ancak kesinlik sınırı altında kaldığı için reddedildi. Kanun maddeleri olarak, HMK 362/1-a maddesi ve 6763 sayılı Kanun’un 42. maddesi ile HMK’nın ek 1. maddesi açıklandı. Temyiz edilen kararın kesin olması durumunda, kararı veren mahkeme temyiz dilekçesini reddedebilir ve giderler ret kararıyla karşılanır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl davada alacak, birleşen davada itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hüküm süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
HMK 362/1-a maddesi ve 6763 sayılı Kanun’un 42. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesinin miktar veya değeri kırkbin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararları verildiği anda kesin olup, temyiz edilemez. HMK’nın ek 1. madde gereğince bu miktar 2017 ve sonrası yıllarda her yıl yeniden değerlendirme oranında artırılacaktır. Bu hükümlere göre hesaplama yapıldığında Bölge Adliye Mahkemesi kararları yönünden 2021 yılı için temyiz kesinlik sınırı 78.630,00 TL’dir.
Yukarıda sözü edilen kurallar ve yapılan açıklamalarla birlikte değerlendirildiğinde; somut olayda asıl davada fazlaya dair haklar saklı tutulmak sureti ile 1,000,00 TL’nin tahsili talep edilmiş, 25./02/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile talep 28.508,49 TL ye çıkarılmıştır. Karşı dava ise cezai şart ve SGK prim alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup dava değeri 57.962,61 TL 'dir. İlk derece mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiş, taraflarca istinaf başvurusunda bulunmuştur. Ankara Bölge Adliye mahkemesi 31. hukuk Dairesince istinaf isteminin kabulü ile Asıl davanın reddine , Karşı davanın kısmen kabulü ile, Eskişehir 6. İcra Müdürlüğünün 2014/13924 Esas sayılı dosyası ile yapılan takipte borçlunun 7.972,61 TL'lik SGK prim borcu ve idari para cezasından ibaret miktara yönelik itirazının iptaline, takibin bu miktar üzerinden kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin 50.000,00 TL'lik cezai şart miktarı yönünden itirazın iptali talebinin reddine, karar verilmiş ve bu hükme karşı asıl ve karşı davanın kabul edilen miktarı yönünden davacı , karşı davanın reddedilen miktarı yönünden ise davalı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur. Bu durumda temyiz başvurusu Bölge Adliye Mahkemesi kararı ile asıl davada reddine karar verilen 57.962,61 TL bakımından ,karşı davada kabulüne karar verilen 7.972,61 TL için yapılmış olduğundan Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihine göre temyiz eden davacı- karşı davalı yönünden kesinlik sınırı altında kalmaktadır. Yine davalı - karşı davacı tarafından temyiz başvurusu Bölge Adliye Mahkemesi kararı ile karşı davada reddine karar verilen 50.000,00 TL bakımından yapılmış olduğundan Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihine göre temyiz eden davalı- karşı davacı yönünden kesinlik sınırı altında kalmaktadır
Temyiz dilekçesi, kanuni süre geçtikten sonra verilir veya kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi temyiz dilekçesinin reddine karar verir ve 344'üncü maddeye göre yatırılan giderden karşılanmak suretiyle ret kararını kendiliğinden ilgiliye tebliğ eder (HMK 346/1 ve 366). Temyiz edilen karar kesin olduğu halde bu konuda inceleme yapılıp karar verilmeksizin dosya Yargıtaya gönderilmiş ise 01.06.1990 tarih 1989/3 Esas, 1990/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince dosyanın mahalline çevrilmesine gerek olmaksızın Yargıtay tarafından da temyiz talebinin reddine karar verilebilir. Bu İçtihadı Birleştirme Kararı HUMK hükümleri nedeniyle verilmiş olsa da, HMK’daki benzer düzenlemeler de aynı yorum ve sonucu doğurduğu için HMK hükümlerine göre temyiz yönünden de uygulanması gerektiğinden temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle tarafların temyiz isteminin, Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi kararının miktar itibarıyla kesin olması nedeniyle REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 01.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.