Esas No: 2022/2375
Karar No: 2022/4604
Karar Tarihi: 17.05.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/2375 Esas 2022/4604 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2022/2375 E. , 2022/4604 K.Özet:
Bir boşanma davasında, davacı kadın tarafından tazminatların ve iştirak nafakasının miktarı yönünden, davalı erkek tarafından ise tamamına yönünden temyiz edilen bölge adliye mahkemesi hukuk dairesi kararı incelendi. Hüküm, davacı kadının aşağıdaki temyiz itirazları kapsamı dışında kalan tüm temyiz itirazlarının yersiz olduğunu belirledi. Ancak, iştirak nafakası ve maddi tazminat konusunda karar bozuldu. Mahkeme daha uygun bir nafakanın takdir edilmesi gerektiğini belirtirken, daha uygun bir miktar maddi tazminatın takdir edilmesi de gerektiğini belirtti. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ve Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddeleri göz önünde bulunduruldu. Temyiz edilen kararın iştirak nafakası ve maddi tazminat konuları yönünden bozulmasına karar verildi ve kararın bozulan kısımlarında geçen kanun maddeleri şöyle belirtilmiştir: Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesi, Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddeleri.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından tazminatların ve iştirak nafakasının miktarı yönünden; davalı erkek tarafından ise tamamına yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin tüm, davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuk ... yararına hükmedilen nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
3-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davacı kadın yararına hükmolunan maddî tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî tazminat (TMK m. 174/1) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen bölge adliye mahkemesi hükmünün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, hükmün bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 397.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının davacıya geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, oy birliğiyle karar verildi.17.05.2022 (Salı)