Esas No: 2019/12384
Karar No: 2019/12384
Karar Tarihi: 2/2/2022
AYM 2019/12384 Başvuru Numaralı GÖKHAN GÖKCE Başvurusuna İlişkin Karar
TÜRKİYE CUMHURİYETİ |
ANAYASA MAHKEMESİ |
|
|
İKİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
GÖKHAN GÖKCE BAŞVURUSU |
(Başvuru Numarası: 2019/12384) |
|
Karar Tarihi: 2/2/2022 |
|
İKİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
Başkan |
: |
Kadir ÖZKAYA |
Üyeler |
: |
Engin YILDIRIM |
|
|
M. Emin KUZ |
|
|
Rıdvan GÜLEÇ |
|
|
Basri BAĞCI |
Raportör |
: |
Yüksel GÜNARSLAN |
Başvurucu |
: |
Gökhan GÖKCE |
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru; mahkûmiyet kararında tek veya belirleyici delil olarak hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen ByLock verilerine dayanılması ve bu veriler ile ilgili olarak bilirkişi incelemesi yaptırılması talebinin reddedilmesi sonucu dezavantajlı konuma düşürülmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 11/3/2019 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. İkinci Bölüm Üçüncü Komisyonunca 23/3/2021 tarihinde hukuka aykırı ve yetersiz delil ile mahkûmiyet kararı verildiği şikâyeti dışındaki iddialar yönünden kabul edilemezlik kararı verilmiş, adil yargılanma hakkı kapsamında hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına ve adli yardım talebinin kabulüne karar verilmiştir.
5. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık görüşünü bildirmiştir.
6. Başvurucu, Bakanlığın görüşüne karşı beyanda bulunmamıştır.
III. OLAY VE OLGULAR
7. Başvuru formu ile eklerinde ifade edildiği şekliyle ve Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler çerçevesinde ilgili olaylar özetle şöyledir:
8. Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde astsubay kıdemli çavuş rütbesi ile görev yapan başvurucu, terör örgütlerine veya devletin millî güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna Millî Güvenlik Kurulunca karar verilen yapı, oluşum veya gruplarla irtibatı olduğu gerekçesiyle 7/2/2017 tarihli ve 686 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarılmıştır.
9. Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı (Başsavcılık) tarafından başlatılan soruşturma kapsamında 28/2/2017 tarihinde gözaltına alınan başvurucu, Şırnak Sulh Ceza Hâkimliğinin 1/3/2017 tarihli kararı ile silahlı terör örgütü üyeliği suçundan tutuklanmıştır.
10. Başsavcılık tarafından düzenlenen 1/8/2017 tarihli iddianamede, başvurucunun Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) üyesi olduğu yönündeki isnat, ByLock isimli örgüt içi haberleşme programının başvurucu tarafından kullandığına dair verilere dayandırılmıştır.
11. Şırnak 3. Ağır Ceza Mahkemesince (Mahkeme) yürütülen kovuşturma neticesinde verilen 11/10/2017 tarihli karar ile başvurucu, 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezasına mahkûm edilmiştir. Mahkeme, mahkûmiyet hükmünü ByLock sorgu tutanağı ve internet bağlantı (CGNAT) iletişim sorgu sonuçları ile başvurucunun bu programı kullanarak Z. isimli bir kişi ile mesajlaştığı yönündeki ikrarını içeren sorgusuna dayandırmıştır.
12. Başvurucunun mahkûmiyet hükmüne karşı yaptığı istinaf başvurusu Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 10/1/2018 tarihli kararı ile esastan reddedilmiştir.
13. Başvurucu, istinaf talebinin esastan reddi kararına karşı temyiz isteminde bulunmuştur. Yargıtay 16. Ceza Dairesi 6/12/2018 tarihli ilamı ile başvurucunun temyiz isteminin reddine ve hükmün onanmasına karar vermiştir.
14. Mahkûmiyet hükmünün temyiz incelemesinden geçerek 6/12/2018 tarihinde kesinleşmesinden sonra infaz aşamasında hazırlanan müddetname başvurucuya bulunduğu ceza infaz kurumunda 6/2/2019 tarihinde tebliğ edilmiştir.
15. Başvurucu 11/3/2019 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
16. Anayasa Mahkemesinin 2/2/2022 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları ve Bakanlık Görüşü
17. Başvurucu; ByLock verilerinin kendisine tebliğ edilmediğini, hukuka aykırı delil mahiyetindeki bu verilere istinaden mahkûm edildiğini, bu veriler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması ve görüşme içeriklerinin temini yönündeki taleplerinin kabul edilmediğini beyan ederek adil yargılanma hakkının ihlal edildiği ileri sürmüştür.
18. Bakanlık görüşünde, belirli bir davaya ilişkin olarak delilleri değerlendirme yetkisinin esasen derece mahkemelerinde olduğu gözönünde bulundurarak, AİHM ve Anayasa Mahkemesi kararları ile ortaya konan ilkeler ışığında somut olayın koşulları değerlendirildiğinde, somut olayda söz konusu değerlendirmenin derece mahkemelerince ayrıntılı ve titiz bir şekilde yapılarak başvurucunun mahkûmiyetine karar verildiği, silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkesine riayet edildiği ve varılan sonucun adaleti ve sağduyuyu hiçe sayan tarzda açık bir keyfilik içermediği belirtilmiştir.
B. Değerlendirme
19. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 47. maddesinin (5) numaralı fıkrası ile Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü"nün 64. maddesinin (1) numaralı fıkrası gereği bireysel başvurunun başvuru yollarının tüketildiği, başvuru yolu öngörülmemiş ise ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekir.
20. Ceza infaz hukukunda müddetname 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 20. maddesinin (4) numaralı fıkrası gereği düzenlenen ve kesinleşen mahkeme kararına istinaden hükümlünün ceza infaz kurumunda ne kadar süre ile kalacağını gösteren bir belgedir. Müddetnamede mahkûm olunan cezanın niteliği, cezanın hangi mahkeme tarafından verildiği, Yargıtay aşamasından geçmiş ise ilgili ilama dair bilgiler yer almaktadır. Dolayısıyla müddetnamenin hükümlüye tebliğ edildiği tarihin başvurucular açısından en geç nihai kararın öğrenildiği tarih olarak kabul edilmesi gerekir (Hakan Fuat Komili, B. No: 2013/2470, 17/9/2013, § 18).
21. Somut olayda, başvurucunun müddetnamenin 6/2/2019 tarihinde tebliğinden itibaren otuz günlük başvuru süresi geçtikten sonra 11/3/2019 tarihinde bireysel başvuruda bulunduğu anlaşılmıştır.
22. Açıklanan gerekçelerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin süre aşımı nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun süre aşımı nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyetine neden olacağından adli yardım talebi kabul edilen başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA 2/2/2022 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.