Esas No: 2022/2650
Karar No: 2022/4757
Karar Tarihi: 23.05.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/2650 Esas 2022/4757 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2022/2650 E. , 2022/4757 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi... Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından nafaka ve tazminatların miktarı ile ziynet alacağı davasının reddedilen kısmı yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Davacı-karşı davalı kadının, nafakaların miktarına ilişkin temyiz dilekçesinin incelenmesinde;
İlk derece mahkemesi kararının, davacı-karşı davalı kadın yararına hüküm altına alınan nafakalara ilişkin kısmı, davacı-karşı davalı kadın tarafından istinaf edilmeyerek davacı karşı davalı kadın yönünden kesinleştiğinden, davacı-karşı davalı kadının bu yöne ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir
2- Tarafların ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde;
Davacı karşı davalı kadın tarafından açılan ziynet alacağı davasında dava konusu 53.830 Türk lirası olup, ilk derece mahkemesince davacı karşı davalı kadının ziynet alacağı davasının 19.380 Türk liralık kısmı kabul edilmiş, fazlaya ilişkin talebin ise reddine karar verilmiştir. Tarafların ziynet alacağı davasına ilişkin istinaf başvurusu da bölge adliye mahkemesince esastan reddedilmiştir. Ziynet alacağı davasında dava değeri, karar tarihindeki temyiz inceleme kesinlik sınırını aşmadığından, bölge adliye mahkemesi kararı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun madde 362/1-a bendine göre kesin niteliktedir. Açıklanan nedenle, tarafların ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
3- a) Davalı-karşı davacı erkeğin kusur belirlemesi ve aleyhine hükmedilen maddi ve manevi tazminata ile nafakaya ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin temyiz itirazları yersizdir.
b) Davacı-karşı davalı kadının maddi ve manevi tazminatın miktarına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı-karşı davalı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî (TMK m. 174/1) ve manevî (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 3/b bendinde gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 3/a bendinde gösterilen sebeple ONANMASINA, davacı-karşı davalı kadının nafakaların miktarına ilişkin temyiz dilekçesinin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple, tarafların ziynet alacağı davasına ilişkin temyiz dilekçesinin ise yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple REDDİNE, aşağıda yazılı harcın İbrahim'e yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 292.10 TL temyiz başvuru harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran ...'ya geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 23.05.2022 (Pzt.)