Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/2997 Esas 2022/4853 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi tarafından verilen boşanma davasıyla ilgili kararda, davalı erkeğin özel yetkili vekâletname sunmaması sebebiyle davanın vekil aracılığıyla değil, davalının bizzat kendisi tarafından takip edildiği belirtilmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 74. maddesi uyarınca boşanma davası açmak ve takip etmek kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak olduğundan, vekâletnamenin özel yetkiyi de içermesi gerekir. Dosyanın incelenmesinde, davalı erkek vekilinin genel yetkili vekâletnamesi olduğu ancak özel yetkili vekâletname sunulmadığı, kendisine verilen kesin sürenin dolmasından sonra davanın davalı asil tarafından takip edildiği sonucuna varılmıştır. Bu nedenle, gerekçeli kararın davalı asile tebliği ile birlikte tüm temyiz sebeplerini açıkça bildirmesi için kendisine süre verildikten sonra dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesine iade edilmesine karar verilmiştir.

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminat ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 74 uyarınca; boşanma davası açmak ve açılan davayı takip etmek kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğinde olduğundan, vekâletnamenin de özel yetkiyi içermesi gerekir.
Dosyanın incelenmesinde, ilk derece mahkemesince davalı erkek vekilinin genel yetkili vekâletnamesinin varlığı karşısında, kendisine özel yetki taşıyan vekâletname sunması için bir haftalık kesin süre verildiği, aksi halde davayı takip edemeyeceği hususunun ihtar edildiği görülmüştür. Davalı erkek vekiline 26.2.2022 tarihinde gerçekleştirilen muhtıra tebliğinden sonra tanınan sürede özel yetkili vekâletname sunulmamıştır. Kesin süre bitiminden sonra 8.3.2022 tarihli dilekçeyle, davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinden haberdar olduğu, temyiz dilekçesini onayladığı, dosya içeriğinde yapılmış tüm işlemlere muvafakati olduğu bildirilmiştir. Bununla birlikte, davalının vekiline özel vekâletname ile temsil yetkisi vermediği anlaşılmakla, davanın vekil aracılığıyla değil, bizzat davalı asil aracılığıyla takip edildiğinin kabulü gerekir (HMK m.74). Bu sebeple gerekçeli kararın davalı asile tebliği ile birlikte tüm temyiz sebeplerini açıkça bildirmesi için kendisine süre verildikten sonra gönderilmek üzere dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesine İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi. 24.05.2022 (Salı)