Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/2943 Esas 2022/4855 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/2943
Karar No: 2022/4855
Karar Tarihi: 24.05.2022

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/2943 Esas 2022/4855 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı-karşı davacı kadın tarafından açılan karşılıklı boşanma davasında, erkeğin kadının maaş kartını 19 yıl boyunca elinde tutması kusur olarak kabul edilmiş ve kadın ise erkeğe toplum içerisinde hakaret ederek rencide etmesi ve cinsi münasebetleri ile ilgili sorunları başkalarına anlatması sebebiyle ağır kusurlu bulunmuştur. İlk derece mahkemesinde asıl ve karşı davanın kabulü ile boşanmalarına, müşterek çocukların velâyetinin kadına verilmesine, erkek ile müşterek çocuklar arasında şahsi ilişki kurulmasına, kadının tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi ile kadın tarafından erkek yararına maddî-manevî tazminat ödenmesine, müşterek çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakasının kadına ödenmesi ile kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine kadar devamına karar verilmiştir. Ancak yapılan istinaf incelemesi sonucunda, erkeğin müşterek konutu terk etmesi ve çocuklarıyla ilgilenmemesi de göz önüne alınıp, tarafların eşit kusurlu olduğu kabul edilerek hüküm bozulmuştur. Ayrıca eşit kusurlu eş yararına maddî-manevî tazminat hükmedilemeyeceği belirtilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 174/1-2. maddesi koşullarının oluşmamış olması sebebiyle davacı-karşı davalı erkek yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilemeyeceği vurgulanmıştır.
Detaylı kanun maddeleri:
- Türk Medeni Kanunu'nun 174/1-2. maddesi: \"Haklı nedene dayanarak yapılan kanuni işlemle karşı taraf kendisine maddi veya manevi zarar vermekle kusurlu olursa, diğer taraf, buna sebep olan kanuni işlemin kısm
2. Hukuk Dairesi         2022/2943 E.  ,  2022/4855 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi ...Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakaların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davacı-karşı davalı erkeğin davalı-karşı davacı kadının maaş kartını fiilen ayrıldıkları tarihe kadar 19 yıl boyunca elinde tutması dolayısıyla az kusurlu; davalı-karşı davacı kadının ise erkeğe toplum içerisinde hakaret ederek rencide etmesi ve cinsi münasebetleri ile ilgili sorunları başkalarına anlatması sebebiyle ağır kusurlu olduğundan bahisle, asıl ve karşı davanın kabulü ile boşanmalarına, müşterek çocukların velâyetinin kadına verilmesine, erkek ile müşterek çocuklar arasında şahsi ilişki kurulmasına, kadının tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi ile kadın tarafından erkek yararına maddî-manevî tazminat ödenmesine, müşterek çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakasının kadına ödenmesi ile kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine kadar devamına karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı-karşı davacı kadın tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, istinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesince davalı-karşı davacı kadının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
    2-Mahkemece, boşanmaya neden olan olaylarda, davalı-karşı davacı kadının, davacı-karşı davalı erkeğe nazaran daha ağır kusurlu olduğu kabul edilerek davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de, yapılan yargılama ve toplanan delillerden; erkeğin mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen "Kadının maaş kartını fiilen ayrıldıkları tarihe kadar 19 yıl boyunca elinde tutması" kusuruna ek olarak müşterek konutu terk ederek müşterek çocuklarıyla ilgilenmediği de anlaşılmaktadır. Mahkemece hatalı değerlendirme ile davacı-karşı davalı erkeğe bu vakıanın kusur olarak yüklenmemesi doğru olmayıp hükmün kusur belirlemesi yönünden bozulması gerekmiştir. O halde, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduklarının kabulü gerekir.
    3-Eşit kusurlu eş yararına maddî- manevî tazminata (TMK m. 174/1-2) hükmedilemez. Somut olayda, davacı-karşı davalı erkek yararına Türk Medeni Kanunu'nun 174/1-2. maddesi koşulları oluşmamıştır. Bu husus nazara alınmadan kusur durumunun hatalı belirlenmesi ve bu yanılgılı kusur belirlemesine bağlı olarak davacı-karşı davalı erkek yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (2.) ve (3.) bentlerde gösterilen sebeplerle ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesinin 03.02.2022 tarih ve 2021/3263 esas, 2022/382 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, Bafra Aile Mahkemesinin 06.07.2021 tarih ve 2020/132 esas, 2021/466 karar sayılı kararının BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi.24.05.2022 (Salı)










    Hemen Ara