Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/3941 Esas 2022/4881 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/3941
Karar No: 2022/4881
Karar Tarihi: 25.05.2022

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/3941 Esas 2022/4881 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2022/3941 E.  ,  2022/4881 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Boşanma

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından kusur belirlemesi ve reddedilen tazminat ile nafaka talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    Dava dilekçesi, mahkeme tarafından davalıya tebliğ edilir (HMK m. 122). Dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ya da davalının cevap vermemesi halinde beklenmeksizin mahkemece ön inceleme duruşma günü belirlenir ve taraflar ön inceleme duruşmasına davet edilir (HMK m. 139). Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır (Tebligat Kanunu m. 10/1). Adres kayıt sisteminde bulunan adresin bilinen en son adres olarak kabul edilebilmesi için bilinen en son adrese tebligat yapılamamış olması veya bu adresin tebliğe elverişli olmaması halinde mümkündür. Bilinen en son adresin tebliğe elverişli olmadığı anlaşılmadan veya bu adreste tebligat yapılamadığı görülmeden doğrudan adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinde Tebligat Kanunu 21/2 gereğince tebligatın yapılması, yapılan tebligatı usulsüz kılar (Tebligat Kanunu m. 10/2). Bu bakımdan dava dilekçesinin, tebligat zarfında davalının bilinen adresine tebliğ için gönderilmesi, şayet tebligatın yapılamaması halinde Tebligat Kanunu’nun 10/2. maddesi uyarınca sistemdeki adresin bilinen son adres olduğu kabul edilerek buna göre tebligatın çıkarılması, bu şekilde davalıya dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi gerekmektedir.
    Somut olayda, davalı kadının mernis adresine doğrudan tebligat yapıldığından dava dilekçesinin tebliği usulsüz olup, usulsüz tebligat cevap süresini başlatmayacağından davalı tarafın dosyaya sunduğu 01.07.2016 tarihli dilekçenin cevap dilekçesi niteliğinde kabul edilip bu doğrultuda davalı kadının cevap dilekçesinin de yargılamada dikkate alınması gerekir. Açıklanan nedenlerle; davalı kadının cevap dilekçesinin süresinde verildiğinin kabulü ile davalı kadının delillerinin toplanılması ve sonucuna göre davalı kadının taleplerinin de değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmelerle yazılı şekilde karar verilmesi ve davalı kadının talep ettiği tazminat ve nafaka talepleri ile ilgili davalı kadın tarafından usulünce açılmış bir karşı dava bulunmadığından bahisle bu talepler yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple bölge adliye mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 25.05.2022 (Çar.)








    Hemen Ara