Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/2854 Esas 2022/5037 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/2854
Karar No: 2022/5037
Karar Tarihi: 26.05.2022

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/2854 Esas 2022/5037 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2022/2854 E.  ,  2022/5037 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen manevi tazminat talebi, ortak çocuk ... lehine hükmedilen iştirak nafakasının miktarı yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ve çocuklar lehine hükmedilen nafakaların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-İlk derece mahkemesinin verdiği 2015/944Esas, 2017/511Karar sayılı kararda ortak çocuklardan ... lehine aylık 250TL ve .... lehine aylık 1500TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmiş; hükme karşı davalı-davacı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi ve reddedilen tazminat talepleri yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuş; bir başka deyişle, çocuklar lehine hükmedilen nafakaların miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunulmamıştır. İlk derece mahkemesi kararının bölge adliye mahkemesince kaldırılıp dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesi üzerine yapılan yargılama sonucu verilen 2020/378Esas, 2021/463Karar sayılı kararda; çocuklar lehine hükmedilen nafakaların miktarı yönünden kadın aleyhine olacak yeni bir hüküm tesis edilmediğinden; kadının ortak çocuklar lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakalarının miktarına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
    2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
    3-Boşanmaya sebebiyet veren ve gerçekleşen olaylarda, tarafların bölge adliye mahkemesince kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlarına göre, “eşinin boğazını sıkarak ve uyurken tekme atarak uyandırmak suretiyle şiddet uygulayan, küfür eden, engelli çocuğu kastederek “bu çocuğa dua et, bu çocuk ölsün seni kapının önüne koyacağım” diyen, eşini yatak odasına almayan ve son olayda evden ayrılmasını isteyen” erkek eş ağır; “eşine mesajlarda hakaret eden ve büyü sitelerine giren” kadın eş az kusurludur. Bu husus gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme sonucu tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
    4-Yukarıda 3. bentte açıklandığı üzere, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacı-davalı erkek davalı-davacı kadına nazaran ağır kusurludur. Boşanma sonucu maddî ve manevî tazminata hükmedilebilmesi için tazminat yükümlüsünün kusurlu, tazminat talep eden eşin ise kusursuz veya diğerine göre daha az kusurlu olması gerekir(TMK m.174). Bölge adliye mahkemesince tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü ve bu hatalı kusur belirlemesine göre kadının tazminat taleplerinin reddi isabetsiz olmuş ve bozmayı gerektirmiştir.

    5-İlk derece mahkemesinin 2015/944Esas, 2017/511Karar sayılı kararında ortak çocuk Salih Taha lehine aylık 1500TL iştirak nafakasına hükmedilmiş ve işbu hükme karşı kadın tarafından iştirak nafakasının miktarı yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmadığından, iştirak nafakasının miktarı yönünden erkek lehine usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Bu itibarla, 2015/944Esas, 2017/511Karar sayılı kararda Salih Taha lehine aylık 2000TL iştirak nafakasına hükmedilmesi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeplerle, davalı-davacı kadının ortak çocuklar lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakalarının miktarına ilişkin temyiz dilekçesinin REDDİNE; tarafların sair temyiz itirazlarının REDDİNE, bölge adliye mahkemesi kararının (3.),(4.) ve (5.) bentlerde açıklanan nedenlerle KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi hükmünün BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 26.05.2022 (Prş.)













    Hemen Ara