Esas No: 2022/3160
Karar No: 2022/5152
Karar Tarihi: 30.05.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/3160 Esas 2022/5152 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2022/3160 E. , 2022/5152 K.Özet:
Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi, karşılıklı boşanma davasıyla ilgili olarak verilen bir kararı değerlendirdi. Mahkeme, davacı-karşı davalı kadının nafaka ve tazminat talepleri konusunda kararın kabul edilebilir olduğunu ancak miktarlarının düşük olduğunu belirterek, daha uygun miktarlarda ödeme yapılması gerektiğine karar verdi. Ayrıca, davacı-karşı davalı kadının manevi tazminat talebinin reddedildiğini ancak daha uygun bir miktar tespit edilmesi gerektiğini ifade etti. Kararda Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesi (hakkaniyet ilkesi), Türk Medeni Kanunu'nun 174/1 maddesi (maddi tazminat) ve Türk Medeni Kanunu'nun 174/2 maddesi (manevi tazminat) ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddelerinin hükümlerinin dikkate alınması gerektiği belirtildi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından, davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen nafaka ve tazminatların miktarı yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, velâyet, hükmedilen tazminatlar, maddî tazminat talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına kararı ve manevî tazminat talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin tüm, davacı-karşı davalı kadının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuk ...in ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
3-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı-karşı davalı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî (TMK m. 174/1) ve manevî (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 2, ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden ...'e yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 397.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran...'ye geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.30.05.2022 (Pzt.)