Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/4255 Esas 2022/5213 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/4255
Karar No: 2022/5213
Karar Tarihi: 31.05.2022

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/4255 Esas 2022/5213 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Boşanma davası sonucunda verilen karar, kadın tarafından temyiz edilmiştir. Kararda, erkeğin davasının kabul edildiği, kusur belirlenmesi, tazminat taleplerinin reddedildiği ve yoksulluk nafakasının bir defaya mahsus toplu olarak hükmedildiği belirtilmiştir. Ancak, bozma kararı gereği verilen hükmün kapsamı dışında kalan yönlere ait temyiz itirazlarının artık incelenemeyeceği vurgulanmıştır. Ayrıca, kararda kusur durumuna göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarının belirlendiği ve tarafların eşit kusurlu olduğu ifade edilmiştir. Kadının yoksulluk nafakası talebi az bulunarak, daha uygun miktarda toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Sonuç olarak, kararın yoksulluk nafakası kısmı bozulmuş, diğer bölümleri onanmıştır.
Kanun maddeleri:
- Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesi: \"Yargılama faaliyetleri hakkaniyet, dürüstlük, tarafsızlık, yararlık ve kanunun kendine özgü diğer gereklilikleri ile etik kuralların tümüne uygun yapılmak zorundadır.\"
2. Hukuk Dairesi         2022/4255 E.  ,  2022/5213 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ile yoksulluk nafakasına toplu olarak hükmedilmesi ve miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün bulunmamasına ve özellikle bölge adliye mahkemesince bozma sonrası kurulan hükmün gerekçesinde davalı -karşı davacı erkeğin istinaf edilmeyerek kesinleşen "Ailesinin, özellikle annesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kalma" kusuruna yer verilmemiş ise de tarafların kesinleşen kusur durumuna göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda “Eşinin ayrı eve çıkma isteğini reddeden, ailesinin, özellikle annesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kalan” davalı-karşı davacı erkek ile “Eşi için erkekliği zayıf diyerek uzun boylu biriyle evlenmek istediğini belirten ve ailesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kalan” davacı-karşı davalı kadının eşit kusurlu olduklarının anlaşılmasına göre davacı-karşı davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir.
    2-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, davacı -karşı davalı kadın yararına bir defaya mahsus olmak üzere toptan hükmedilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekir. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, hükmün, bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi.31.05.2022 (Salı)




    Hemen Ara