Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/9098 Esas 2022/5318 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/9098
Karar No: 2022/5318
Karar Tarihi: 02.06.2022

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/9098 Esas 2022/5318 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2021/9098 E.  ,  2022/5318 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Evlat Edinme

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün 28.10.2021 tarihli yazısı ile istenilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; davalı ...’yı henüz 2 yaşında iken 1987 yılında o zaman evli olduğu eşi ... ile birlikte yanlarına aldıklarını, o tarihten ...nın evlendiği 2004 senesine kadar hep birlikte yaşadıklarını, eski eşi...’in davalı Hava’yı 1993 senesinde evlat edindiğini, bunun nüfus kayıtlarına işlendiğini, kendisi için ise ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 11.10.2001 tarih, 2001/681 Esas- 2001/989 Karar sayılı kararıyla o tarihte on sekiz yaşından küçük olan davalı Hava’yı evlat edinmesine izin verildiğini, kararın taraflarca temyiz edilmeksizin 13.11.2001 tarihinde kesinleştiğini, 2019 yılında bu karar ile Nüfus Müdürlüğüne başvurduğunu ancak kesinleşme tarihinden bu yana 10 yıllık sürenin geçmiş olduğundan bahisle kararın nüfusa işlenemediğini, yeniden evlât edinme kararının alınması gerektiğini, bu arada kendisinin de eşi... ’den iş bu dava açılmadan önce 04.03.2019 tarihinde boşandığını beyanla ergin ve evli olan davalı Hava’yı evlât edinmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... duruşmada alınan beyanında açılan davayı kabul ettiğini, iki yaşından bu yana davacı ile aralarında anne kız ilişkisinin bulunduğunu beyan etmiş, davalı Hava'nın eşi... da aynı celse alınan beyanında eşinin davacı tarafından evlât edinilmesine rıza gösterdiğini belirtmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; 4721 sayılı TMK'nun 313 ve devamı maddelerinde yazılı evlât edinme koşullarının somut olayda gerçekleştiği gerekçesiyle davacının davasının kabulüne karar verilmiş, hüküm taraflarca sunulan istinaftan vazgeçme dilekçesi üzerine 14.10.2020 tarihinde kesinleşmiştir.
    Mahkemece verilen karar kesinleştirme işlemine müteakip Nüfus Müdürlüğüne gönderilmiş, Nüfus Müdürlüğünce, davalı Hava’nın 1993 senesinde dava dışı... Seyir tarafından evlatlık edinildiği,....’in o dönem iş bu dosyanın davacısı .... ile evli olduğu, evli olmasına rağmen 4721 sayılı TMK'nun 313. maddesine aykırı olarak dava dışı...'in davalı Hava’yı tek başına evlat edindiği, tescil işlemi sırasında evli olan davalı evlâtlığın daha önce bir başkası tarafından evlât edinildiği uyarısı nedeniyle mernis siteminde işlemin kesildiği ve tescilin gerçekleştirilemediği, verilen mahkeme kararının 4721 sayılı TMK'nun 306. maddesinde düzenlenen “Eşler, ancak birlikte evlât edinebilirler, evli olmayanlar birlikte evlât edinemezler." maddesi hükmüne aykırı olduğu belirtilerek 6100 sayılı HMK'nun 363. maddesi uyarınca “kanun yararına bozma” yoluna gidilmesi için ... Cumhuriyet Başsavcılığına ihbarda bulunulmuş, Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ise dosya üst yazı ile Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğüne gönderilmiştir.

    Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün 28.10.2021 tarihli yazısı ile davacı kadın tarafından daha önce evlât edinme istemli olarak açılıp kabul edilen ve 13.11.2001 tarihinde kesinleşen ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 11.10.2001 tarih, 2001/681 Esas- 2001/989 Karar sayılı kararının on yıllık ilam zamanaşımına tabi kararlardan olmadığı, davacının bu kararı nüfus kaydına tescil ettirmesine engel bir durumun bulunmadığı, zira davacının aynı tarihte davalı ...'yı evlat edinmiş olan dava dışı... Seyir ile evli olup eşinin evlatlığını evlat edinmesine kanunun cevaz verdiği gözetilerek, davacının eldeki davayı açmakta hukûki yararının bulunmadığı dikkate alınıp davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olmasının usûl ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle kanun yararına bozulması talep edilmiş, dosya Dairemizin yukarıdaki esas sırasına kaydedilmiştir.
    Dosyada bulunan nüfus kayıtlarından; 08.09.1985 doğumlu davalı Hava'nın ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 15.04.1993 gün ve 303 sayılı kararı ve ... 3. Noterliğinin 20.09.1993 tarih ve 11184 sayılı noter senedi ile dava dışı... Seyir tarafından evlât edinildiği, davalı Hava'nın 23.07.2004 tarihinde dava dışı ... ile evlendiği, davacı Seher'in ise dava dışı... Seyir ile 28.08.1983 tarihinde evlenip 04.03.2019 tarihinde ise boşandığı anlaşılmaktadır.
    Davalı Hava'nın dava dışı... Seyir tarafından evlat edinildiği tarihte yürürlükte bulunan mülga 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin 255. maddesi, evli bir kimsenin eşinin rızası ile tek başına evlât edinmesine cevaz verdiğinden davalı Hava ile dava dışı... arasında geçerliliğini koruyan bir evlatlık ilişkisinin varlığı konusunda bir duraksama bulunmamaktadır.
    4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ile aynı tarihte ( 01.01.2002 ) yürürlüğe giren 4722 sayılı Türk Medeni Kanunun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun "Kazanılmamış haklar" başlıklı 4. Maddesi; "Eski hukuk yürürlükte iken gerçekleşmiş olup da Türk Medenî Kanununun yürürlüğe girdiği sırada henüz herhangi bir hak doğurmamış olaylara, bu Kanun hükümleri uygulanır.
    " düzenlemesini, "Evlat edinme" başlıklı 14. maddesi ise; "Türk Medenî Kanununun yürürlüğe girmesinden önce kurulmuş olan evlat edinme sözleşmeleri, bütün hükümleri ile birlikte geçerliliğini korur." düzenlemesini içermektedir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114. maddesinde dava şartları sayılmış olup, 1/h bendinde davacının dava açmakta hukûki yararının bulunması, 1/i bendinde ise aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması dava şartı olarak düzenlenmiştir. Aynı kanunun 115. Maddesi ise; "Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usûlden reddedilemez." düzenlemelerini içermektedir.
    Tüm bu yapılan açıklamalar ışığında davacı kadın tarafından dava dilekçesinde dayanılan ve dosyada bulunan ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 11.10.2001 tarih, 2001/681 Esas- 2001/989 Karar sayılı kararının incelenmesinde, anılan davada davacının Seher Seyir(Yılmaz), davalının Fatma Canseven, evlat edinilenin küçük ..., davanın ise "Evlat edinmeye izin verilmesi" davası olduğu, yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile davacı Seher'in, eşinin evlatlığı olan Hava Seyir'i evlât edinmesine izin verilmesine, taraflar arasında Noter senedi düzenlenmesine karar verildiği, hükmün taraflarca temyiz edilmeksizin

    13.11.2001 tarihinde kesinleştiği anlaşılmakta ise de taraflar arasında, karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan mülga 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 253 ve devamı maddeleri uyarınca evlât edinmeye izin verilmesi davalarının tamamlayıcı unsuru olan evlatlık ilişkisini kurmaya yönelik noter sözleşmesi düzenlendiğine dair dosyada herhangi bir bilgi ve belge bulunmamaktadır.
    4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ise, evlatlık kurumunu yeniden düzenlemiş, bu düzenlemede evlatlık ilişkisinin kurulması için noter sözleşmesine yer vermemiştir.
    4722 sayılı "Türk Medeni Kanunun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun" 4. maddesi uyarınca eski hukuk yürürlükte iken gerçekleşmiş olup da Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girdiği sırada henüz her hangi bir hak doğurmamış olaylara bu kanun hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Yine aynı kanunun 14. maddesinde Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girmesinden önce kurulmuş olan evlât edinme sözleşmelerinin bütün hükümleri ile birlikte geçerliliğini koruyacağı belirtilmiştir. Oysa, davacı ile evlat edinilmek istenen arasında evlat edinme sözleşmesi bulunmamaktadır. Bu durumda, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 11.10.2001 tarihli, 2001/681 Esas- 2001/989 Karar sayılı kararı evlatlık ilişkisi açısından henüz tamamlanmamış ve anılan yasal düzenlemeler uyarınca da tamamlanma olanağı kalmamış bir karar olup, bu kararın, infazı mümkün kesinleşmiş bir mahkeme kararı olduğundan söz edilemez. Gerçekleşen bu durum karşısında davacının, 04.12.2019 tarihinde ... 1. Aile Mahkemesinde iş bu "Evlât edinme" davasını açmasında 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/1-h maddesi uyarınca hukûki yararının bulunduğu, yine aynı kanunun 114/1-i maddesi uyarınca aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olduğu anlaşılmakla yerinde görülmeyen Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün 28.10.2021 tarihli kanun yararına bozma isteğinin reddine karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün kanun yararına bozma isteğinin REDDİNE, dosyanın mahkemesine gönderilmesine, oy birliğiyle karar verilmiştir. 02.06.2022 (Prş.)









    Hemen Ara