Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/4186 Esas 2022/5379 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/4186
Karar No: 2022/5379
Karar Tarihi: 06.06.2022

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/4186 Esas 2022/5379 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davada, kayyım atanması kararının kaldırılması istenmiştir. Mahkeme, davanın kabulüyle kayyımlık kararının kaldırılmasına karar vermiştir. Ancak bu karar Yargıtay tarafından bozulmuş ve Yargıtay'ın bozma kararına uyulması gerektiği belirtilmiştir. Mahkeme, bozma kararından dönerek direnme kararı veremeyeceği gibi, hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan bölümleri hakkında da yeni bir hüküm kuramaz. Mahkemece, bozmaya uyulduğu halde bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir ve bozmayı gerektiren eksik inceleme yapılmıştır. Sonuç olarak, temyiz edilen hüküm bozulmuştur.
3561 Sayılı Kanun'a göre açılan kayyım atanması kararının kaldırılması istemi ele alınmıştır. Ayrıca usuli müktesep hak ve kamu düzeni ile ilgili olması nedeniyle Yargıtay'ın bozma kararına uyulması gerektiği belirtilmiştir. HUMK'un 440/III-3. maddesi gereği ilama karşı karar düzeltme yolu kapalıdır.
2. Hukuk Dairesi         2022/4186 E.  ,  2022/5379 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVALI-KAYYIM: ... Defterdarı
    DAVA TÜRÜ : Kayyımın Kaldırılması

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-kayyım tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    Dava, 3561 Sayılı Kanun’a dayalı olarak açılan kayyım atanması kararının kaldırılması isteğine ilişkindir.
    Mahalli mahkemece bozma öncesi yapılan yargılama neticesinde, davanın kabulüyle, kayyımlık kararının kaldırılmasına karar verilmiş; karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin 24.01.2018 tarihli ilamı ile, kayyımlık kararının kaldırılmasına ilişkin davaların kamu düzeni ile yakından ilgili olduğundan kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın gerekli araştırma yapılarak tapu maliki ile dosya kapsamında nüfus kaydı ve veraset belgesi bulunan kişi ile aynı kişi olup olmadığının araştırılması, tapu kaydı ile nüfus kaydında geçen kişinin kimlik bilgilerinin farklılığı karşısında gerekirse tapuda isim düzeltim davası açmak üzere taraflara süre verilmesi gerektiği belirtilerek bozma kararı verilmiştir. Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda verilen ikinci kararda ise, bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmeden yazılı şekilde karar verilmiştir.
    Vermiş olduğu bir hüküm Yargıtay tarafından bozulan ve Yargıtay’ın bu bozma kararına gerek iradi ve gerekse kanuni şekilde uymuş olan hukuk mahkemesi, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Mahkeme, bozma kararından dönerek direnme kararı veremeyeceği gibi, hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan bölümleri hakkında da yeni bir hüküm kuramaz. Bu müesseseye “usuli müktesep hak” veya “usule ilişkin kazanılmış hak” denir. “Usuli müktesep hak”, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay içtihatları ile kabul edilmiş, usul hukukunun ana ilkelerindendir ve kamu düzeni ile ilgilidir. Açıkça bozmaya uyulmasına karar verilmesiyle, taraflardan birisi yararına usule ilişkin kazanılmış hak doğar. Bundan sonra mahkemenin yapacağı iş, bozma kararı uyarınca ve o doğrultuda işlem yapmak ve gerekli kararı vermekten ibarettir. Kural olarak, hakim ara kararından dönebilirse de, bozmaya uyulmasına ilişkin karar bunun istisnalarındandır. Farklı anlatımla; bozma kararına uyan mahkeme, bununla bağlıdır.

    Ne var ki; mahkemece, bozmaya uyulduğu halde bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki, dava konusu ... ili,... Mahallesi 5525 ada 1 parsel, 5226 ada 5 parsel, 5229 ada 1 parsel ve 5230 ada 1 parsel sayılı taşınmazlarda bir kısım hisselerin ... : ... kızı adına kayıtlı olduğu anlaşılmakla, mahkemece dosya kapsamında nüfus kaydı ve veraset belgesi bulunan ... ile tapu malikinin aynı kişi olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de, tapu kaydı ile nüfus kaydında geçen kişinin kimlik bilgilerindeki farklılığı gidermek için mahkemece taraflara tapuda isim düzeltilmesi davası açmak üzere süre verilmeden eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, HUMK'un 440/III-3. bendi gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, oy birliğiyle karar verildi. 06.06.2022 (Pzt.)



    Hemen Ara