Esas No: 2022/3647
Karar No: 2022/5385
Karar Tarihi: 06.06.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/3647 Esas 2022/5385 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2022/3647 E. , 2022/5385 K.Özet:
Anne tarafından açılan soybağının reddi davasında, çocuk adına temsil hatası yapılmış olması davanın reddini gerektirmez. Menfaat çatışması bulunduğundan çocuğa kayyım atanarak davalı açısından da taraf teşkili sağlanmalıdır. Sonuç olarak, davacı açısından da taraf teşkili sağlanması ve delillerin toplanarak sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir. Bu nedenle bölge adliye mahkemesi kararı kaldırılıp, ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur.
4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’na göre, çocuk ile anne arasındaki hukuki soybağı doğumla, çocuk ile baba arasındaki hukuki soybağı ise anneyle evlilik, tanıma, babalık davasında verilen hüküm veya evlat edinmeyle kurulmaktadır. Baba ile çocuk arasında evlilik içinde doğmayla oluşan babalık karinesine (TMK m. 285), dayalı olarak hukuken kurulmuş bulunan soybağı ilişkisinin ortadan kalkması ancak soybağının reddi ile söz konusu olabilmektedir. Soybağının reddi davasını ergin olduğu tarihten başlayarak en geç bir yıl içinde açması gerektiği, gecikmeyi haklı kılan sebepler varsa bir yıllık sürenin bu sebebin ortadan kalkmasından sonra başlayacağı hükme bağlanmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ...Bölge Adliye Mahkemesi ...Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Soybağının Reddi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, çocuk adına velâyeten anne tarafından açılan soybağının reddi davasıdır.
İlk derece mahkemesince “davacı annenin, soybağının reddi davasını açma hakkına sahip bulunmadığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş; istinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Geniş anlamda soybağı bir kimsenin üst soyu ile olan kan bağını, dar anlamda ise, bir kimsenin sadece ana-babasıyla arasındaki biyolojik bağını ifade etmektedir. Bir kişi (çocuk) ile kendilerinden biyolojik (genetik) olarak türemiş olduğu kişiler arasındaki bağa doğal soybağı (biyolojik nesep), hukuk düzeni tarafından aranan bazı koşulların gerçekleşmesiyle, bir çocuğun hukuki olarak bir ana-babaya bağlanması sonucunda, ana-baba ile çocuk arasında kurulan bu hukuki ilişkiye ise hukuki soybağı (hukuki nesep) denir. Buna göre soybağı, bir kimseyle ana-babası arasındaki doğal ve/veya hukuki bağ olarak tanımlanmaktadır.
4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’na göre, çocuk ile anne arasındaki hukuki soybağı doğumla, çocuk ile baba arasındaki hukuki soybağı ise anneyle evlilik, tanıma, babalık davasında verilen hüküm veya evlat edinmeyle kurulmaktadır. Baba ile çocuk arasında evlilik içinde doğmayla oluşan babalık karinesine (TMK m. 285), dayalı olarak hukuken kurulmuş bulunan soybağı ilişkisinin ortadan kalkması ancak soybağının reddi ile söz konusu olabilmektedir. Soybağının reddi davasının başarıya ulaşarak çocuk ile babası arasındaki soybağının ortadan kalkması sonucunda çocuk, baba yönünden soybağı bulunmayan çocuk statüsüne girer. Anayasa Mahkemesi'nin 25.06.2009 tarihli ve 2008/30 Esas, 2009/96 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, kişinin genetik-biyolojik kökeni kendisine ait olmayan çocuğu reddetme hakkı en temel haklarından birisidir.
4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 286. maddesinde, çocuğun da anne ile kocası aleyhine açacağı soybağının reddi davası ile babalık karinesini çürütebileceği; 289. maddesinde ise çocuğun soybağının reddi davasını ergin olduğu tarihten başlayarak en geç bir yıl içinde açması gerektiği, gecikmeyi haklı kılan sebepler varsa bir yıllık sürenin bu sebebin ortadan kalkmasından sonra başlayacağı hükme bağlanmıştır.
Somut olayda, dava çocuk adına annesi tarafından açıldığı sabittir. “Temsilde hata” yapılmış olması davanın reddini gerektirmez. Çocuk adına anne tarafından açılan soybağının reddi davasında, anne ve çocuk arasında menfaat çatışması bulunduğundan çocuğa kayyım atanarak davacı açısından taraf teşkili sağlanmalı, çocuk tarafından açılan soybağının reddi davalarında husumetin anneye de yöneltilmesi gerektiğinden kayyıma “Annenin davaya davalı sıfatı ile” dahil edilmesi için süre verilmesi ve sonuç olarak davalı açısından da taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına girilmesi, delillerin toplanılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeple bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.06.06.2022 (Pzt.)