Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/8011 Esas 2022/5371 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/8011
Karar No: 2022/5371
Karar Tarihi: 06.06.2022

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/8011 Esas 2022/5371 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak meselesine odaklanmaktadır. Davacı erkek tarafından yapılan temyiz itirazlarından sadece değere yönelik ve kişisel mal denkleştirmesi hatalı bulunmuştur. Mahkeme taşınmazın çıplak mülkiyet değerinin belirlenmesinde Vergi Usul Kanunu’na göre yapılan hesaplama yöntemini kullanmıştır ancak bu doğru değildir. Ayrıca takas-mahsup talebi hatalı bulunmuş ve kişisel mal denkleştirmesi de dosyadaki delillerle ispat edilemediği için reddedilmiştir. Kararda belirtilen kanun maddeleri şunlardır: TMK mad. 227/1, 228/1, 232 ve 235/1, HMK mad. 190 ve TMK mad. 6.
2. Hukuk Dairesi         2021/8011 E.  ,  2022/5371 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklanan Alacak

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
    2- Davacı erkeğin diğer temyiz itirazlarının incelemesine gelince;
    a) Değere yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde;
    Somut olayda, tasfiyeye konu taşınmazın üzerinde intifa hakkı bulunduğu, mahalinde yapılan keşif neticesinde alınan değer tespitine yönelik bilirkişi raporlarında itiraza rağmen taşınmazın çıplak mülkiyet değerinin belirlenmediği, hükme esas alınan 03.05.2021 tarihli hesap raporunda Vergi Usul Kanunu 239. maddesine göre vergilendirmeye esas hükümlere göre belirlenen çıplak mülkiyet değerine göre artık değere katılma alacağının hesaplandığı anlaşılmaktadır. Artık değere katılma alacak miktarı hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malların, bu tarihteki durumlarına göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm (rayiç) değerleri esas alınır (TMK mad. 227/1, 228/1, 232 ve 235/1). O halde, mahkemece taşınmazın tasfiye tarihindeki çıplak mülkiyetinin sürüm (rayiç) değeri hesaplanması gerekirken, sadece Vergi Usul Kanunu’ndaki vergilendirmeye esas olan çıplak mülkiyet değerinin belirleme yöntemine göre taşınmazın çıplak mülkiyet değerinin belirlenmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.
    b) Takas-mahsup talebine yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde;
    Somut olayda, davalının dilekçeler aşamasında takas-mahsup isteği bulunmadığı gibi davalının usulüne uygun harcı yatırılarak açılmış bir karşı davası da olmadığına ve davacı da bu hususa açıkça muvafakat etmediğine göre, yazılı şekilde davacıya ait araç yönünden takas-mahsup yapılması hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.

    c) Kişisel mal denkleştirmesine yönelik temyiz itirazlarının incelemesine gelince;
    Somut olayda, mahkemece davalının taşınmazın edinilmesinde ağabeyinden alıp davacı erkeğe taşınmazın bedeli olarak verdiğini iddia ettiği borç para yönünden denkleştirme yapılarak alacak belirlenmiş ise de, mevcut delil itibariyle karar yerinde olmamıştır. Şöyle ki, ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait (HMK mad. 190, TMK mad. 6) olup dosya kapsamında davalının ağabeyinden aldığını iddia ettiği paraya dair soyut ve yetersiz tanık beyanı dışında inandırıcı, somut delili bulunmamaktadır. O halde, mahkemece, davalının taşınmazın bedeli olarak ağabeyinden alıp davacı eşe verdiğine yönelik iddiasını dosya kapsamındaki mevcut delillerle ispatlayamadığından reddi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi de hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 06.06.2022 (Pzt.)















    Hemen Ara