Esas No: 2022/3539
Karar No: 2022/5402
Karar Tarihi: 06.06.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/3539 Esas 2022/5402 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2022/3539 E. , 2022/5402 K.Özet:
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasında, ilk derece mahkemesi tarafından kabul edilen eşit kusur kararına yapılan temyiz itirazları yersiz bulundu. Ancak, davacı-davalı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi ve davalı-davacı erkeğin tazminat taleplerinin reddi doğru görülmedi ve karar bozuldu. Davacı-davalı kadın ağır kusurlu olduğu için boşanmaya sebep olan olaylarda, Türk Medeni Kanunu'nun 175. maddesi koşulları gerçekleşmedi ve yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verildi. Ancak, boşanmaya sebep olan olaylarda ağır kusuru olan kadının erkeğin kişilik haklarına saldırdığı ve erkeğin maddi desteğinden yoksun kalacağı göz önüne alındığında, davacı-davalı erkek yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği belirtildi.
Kanun Maddeleri:
- Türk Medeni Kanunu m. 175 (yoksulluk nafakası)
- Türk Medeni Kanunu m. 174/1-2 (tazminat)
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ...Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından, kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, hükmedilen yoksulluk nafakası, reddedilen iştirak nafakası ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı erkeğin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-İlk derece mahkemesince kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-davalı kadının ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir. O halde, yanılgılı değerlendirme sonucu tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
3- Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir (TMK m. 175). Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere, Türk Medeni Kanunu'nun 175. maddesi koşulları davacı-davalı kadın yararına gerçekleşmemiştir. O halde, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
4-Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere boşanmaya neden olan olaylarda davacı-davalı kadın ağır kusurlu olup, bu kusurlu davranışlar aynı zamanda erkeğin kişilik haklarına saldırı teşkil eder niteliktedir. Erkek boşanma sonucu eşin maddi desteğinden yoksun kalacaktır. Türk Medeni Kanunu'nun 174/1-2. maddesi koşulları erkek yararına oluşmuştur. Bu durumda tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusurun ağırlığı, hakkaniyet kuralları gözetilerek davalı-davacı erkek yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak davalı-davacı erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 2., 3. ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle, bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışındaki bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi.06.06.2022 (Pzt.)