Esas No: 2022/3559
Karar No: 2022/5412
Karar Tarihi: 06.06.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/3559 Esas 2022/5412 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2022/3559 E. , 2022/5412 K.Özet:
Bir boşanma davasında mahkeme, karşılıklı olarak hakaret ve kötü muamele iddialarıyla karşılaştı. Mahkeme, ekonomik ve sosyal durumları, olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ve ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatleri değerlendirdikten sonra, davalı-karşı davacı kadına uygun maddi ve manevi tazminat takdir edilmediğini, ortak çocuk için takdir edilen iştirak nafakasının yetersiz olduğunu belirtti. Buna göre, mahkeme kararı bozuldu.
Kanun Maddeleri:
- Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesi, hakkaniyet ilkesi
- Türk Medeni Kanunu'nun 174/1-2. maddeleri, maddi ve manevi tazminatlar.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ...Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından, asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-karşı davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. Açıklanan sebeple, davalı-karşı davacı kadın lehine uygun miktarda maddî ve manevî tazminat (TMK m. 174/1-2) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
3-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, ortak çocuk 2019 doğumlu Işıl’ın ihtiyacına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeblerle temyiz edilen bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeplerle ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi.06.06.2022 (Pzt.)