Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2020/1397 Esas 2020/4784 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1397
Karar No: 2020/4784
Karar Tarihi: 10.03.2020

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2020/1397 Esas 2020/4784 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi         2020/1397 E.  ,  2020/4784 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, davacının davalıya ait Sürücü Kursunda direksiyon usta öğreticisi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı bir neden olmadan feshedildiğini ileri sürerek bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece verilen kararın Dairemizce bozulması üzerine bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama neticesinde, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1-Taraflar arasında davalının savunma hakkının kısıtlanıp kısıtlanmadığı uyuşmazlık konusudur.
    Somut uyuşmazlıkta mahkemece verilen ilk karar, Dairemizce dava dilekçesi ile ön inceleme gününün usulüne uygun olarak davalı şirkete tebliğ edildiği, ancak davalı vekilince 04/02/2015 tarihinde vekaletname ve cevap dilekçesi sunulduğu halde, sonraki tüm tebligatların yine davalı asile yapıldığı böylece davalının savunma hakkının kısıtlandığı, davalının savunma hakkını kullanmasının sağlanması gerektiği noktasında bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyulmasına rağmen, bilirkişi raporu ile ıslah dilekçesinin davalıya tebliği ile yetinilmiş, davalı tarafın yargılama aşamasında ileri sürdüğü savunmalar ile delillerinin toplanması yönündeki talebi mahkemece dikkate alınmamıştır. Mahkemece bozmaya uyulması ile, mahkemenin bozma kararı doğrultusunda işlem yapma yükümlülüğü doğar. Mahkemece sadece bilirkişi raporu ile ıslah dilekçesinin davalıya tebliği, davalının savunma hakkını kullandığının kabulü için yeterli değildir. Dosya kapsamına göre, davalı vekili, yasal süre içinde sunduğu cevap dilekçesi ile, tanık isimleri dahil olmak üzere delillerini bildirmiştir. Ayrıca davalı vekilince 18/02/2015 tarihinde 120 TL gider avansı yatırıldığı, 24/02/2015 tarihinde de tanık adreslerinin bildirildiği yine dosya kapsamı ile sabittir. Ön inceleme duruşmasının yapıldığı tarihin 24/03/2015 tarihi olduğu dikkate alındığında, mahkemece davalının tanık listesinde bildirdiği tanıklar adına davetiye çıkartılması ve delil listesinde bildirilen delillerin toplanması, oluşacak sonuca göre dosya kapsamındaki tüm deliller yeniden birlikte değerlendirilerek işin esasına yönelik olarak karar verilmesi gerekirken, davalının savunma hakkını kısıtlayacak şekilde hüküm kurulması yerinde görülmemiştir.
    2-Davacı dava dilekçesinde, davalıya ait sürücü kursunda kurucu temsilcisi ve direksiyon usta öğreticisi olarak çalıştığını bildirmiş olup, davacının çalışmasının 5580 Sayılı Kanun kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği yönünde herhangi bir araştırma yapılmaması bir başka hatalı yön olup, kararın bu sebeple de bozulması gerekmiştir.
    Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10.03.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.






    Hemen Ara