Esas No: 2022/3863
Karar No: 2022/5569
Karar Tarihi: 09.06.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/3863 Esas 2022/5569 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2022/3863 E. , 2022/5569 K.Özet:
Karşılıklı boşanma davasında davalı-karşı davacı erkek tarafından yapılan temyiz başvurusu incelendi. Mahkeme, kadının kabul edilen ziynet alacağının miktarının temyiz sınırı altında olduğunu belirterek, ziynet alacağına ilişkin kararın kesin olduğuna hükmetti. Ancak erkeğin diğer temyiz itirazları üzerine yapılan değerlendirmede, kadının manevi tazminat talebinin reddedilmesi gerektiği, çünkü erkeğin kusurlu davranışlarının kişilik haklarına saldırı niteliği taşımadığı belirtildi. Bu nedenle, kabul edilen ziynet alacağına ilişkin temyiz dilekçesi reddedildi, bölge adliye mahkemesi kararı kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararı bozuldu. Mahkeme kararı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesiyle açıklanan kesinlik sınırı gibi kanun maddelerini referans aldı.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi ...Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından her iki boşanma davası ve ferileri ile ziynet alacağının kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Davalı-karşı davacı erkeğin, kabul edilen ziynet alacağına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde;
Mahkemece kadının kabul edilen ziynet alacağının miktarı 41.361,00 TL olup bu miktar, karar tarihindeki kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL' yi aşmadığından 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında olmakla, ziynet alacağına ilişkin karar kesindir. Açıklanan sebeple, davalı- karşı davacı erkeğin kabul edilen ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davalı-karşı davacı erkeğin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
a- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
b- Boşanma sebebiyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için tazminat talep eden tarafın kusursuz veya az kusurlu olması yanında, boşanmaya sebep olan olayların kişilik haklarına saldırı teşkil eder nitelikte olması gerekir (TMK m. 174/2). Boşanmaya sebep olan olaylar bu nitelikte değilse manevi tazminata hükmedilemez. Davalı- karşı davacı erkeğin boşanmaya neden olan kusurlu davranışları davacı- karşı davalı kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde değildir. Öyleyse, davacı- karşı davalı kadının manevi tazminat talebinin reddi gerekir. Bu husus nazara alınmadan davacı- karşı davalı kadın yararına manevi tazminata hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Davalı-karşı davacı erkeğin kabul edilen ziynet alacağına yönelik temyiz dilekçesinin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple REDDİNE, hükmün temyize konu diğer bölümleri yönünden yukarıda 2/b bendinde gösterilen sebeple bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 2/a bendinde gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 09.06.2022 (Prş.)