Esas No: 2022/3507
Karar No: 2022/5654
Karar Tarihi: 13.06.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/3507 Esas 2022/5654 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2022/3507 E. , 2022/5654 K.Özet:
Davacı kadın tarafından açılan boşanma davası, ilk derece mahkemesince reddedilmiş ancak istinaf başvurusu sonrasında bölge adliye mahkemesince kabul edilmiştir. Kararda, taraflar arasında geçimsizlik olduğu ve ortak hayatlarının sarsıldığı belirtilerek davanın kabul edilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kanun maddesi olarak da Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 maddesi değerlendirilmiştir. (13.06.2022)
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi ...Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafında temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı kadın tarafından açılan evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine (TMK m. 166/1) dayalı boşanma davasında ilk derece mahkemesince, davacı kadının ağır, davalı erkeğin az kusurlu olduğu, evlilik birliğinin devamında çocuklar ve taraflar için menfaatin devam ettiği, davalı erkeğin davanın reddini savunmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmadığı gerekçesiyle davacı kadının davasının reddine verilmiş, kararın davacı kadın tarafından istinaf edilmesi üzerine bölge adliye mahkemesince, davacı kadının kusur derecesine ve tazminat ret gerekçesine yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin karar gerekçesinin düzeltilmesine, kadının diğer istinaf itirazlarının ise esastan reddine karar verilmiştir. Karar davacı kadın tarafından temyiz edilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; bölge adliye mahkemesince kadının kabul edilen ve gerçekleşen birlik görevlerinden kaçınmak amacıyla evden ayrıldığı ve güven sarsıcı davranışta bulunduğu vakıaları karşısında davalı erkeğin de ilk derece mahkemesince kabul edilen ve istinaf edilmeyerek kesinleşen fiziksel şiddet vakıasının yanında kadına hakaret ettiği vakıasının da tanık beyanları ile sabit olduğu anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya (TMK m. 166/1) karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, oy birliğiyle karar verildi.13.06.2022 (Pzt.)