Esas No: 2019/41507
Karar No: 2019/41507
Karar Tarihi: 22/2/2022
AYM 2019/41507 Başvuru Numaralı HİRA BİLİCİ Başvurusuna İlişkin Karar
TÜRKİYE CUMHURİYETİ |
ANAYASA MAHKEMESİ |
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
HİRA BİLİCİ BAŞVURUSU |
(Başvuru Numarası: 2019/41507) |
|
Karar Tarihi: 22/2/2022 |
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
Başkan |
: |
Hasan Tahsin GÖKCAN |
Üyeler |
: |
Hicabi DURSUN |
|
|
Muammer TOPAL |
|
|
Recai AKYEL |
|
|
Yusuf Şevki HAKYEMEZ |
Raportör |
: |
Tuğçe TAKCI |
Başvurucu |
: |
Hira BİLİCİ |
Temsilcisi (Veli) |
: |
Demet BİLİCİ |
Vekili |
: |
Av. Ali SAMSUM |
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, ölümcül bir hastalığın tedavisi amacıyla reçete edilen ilacın ithali için gerekli ödemenin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanması amacıyla yapılan talebin reddedilmesi nedeniyle maddi ve manevi varlığın korunması hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 20/12/2019 tarihinde yapılmıştır.
3. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
4. Başvurucu, tedavisi süresince ilaç bedelinin ilacın ithalinde yetkili kuruluşa Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından ödenmesi yönünde tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Anayasa Mahkemesince başvurucunun adli yardım talebinin ve tedbir talebinin 7/1/2020 tarihinde kabulüne karar verilmiştir.
5. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık görüşünü bildirmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
6. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden ulaşılan bilgi ve belgelere göre ilgili olaylar özetle şöyledir:
7. 3/7/2019 doğumlu olan başvurucuya infantil form hipofosfatazya tanısı konulmuştur. Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu asfotase alfa etken maddeli Strensiq isimli ilacın kullanımını ve ithalini uygun görmüştür.
8. Başvurucunun ilaç bedelinin ödenmesi talebiyle SGK"ya yaptığı başvurunun reddi üzerine başvurucu ilaca ait bedellerin karşılanması için SGK aleyhine Ankara 27. İş Mahkemesinde (İş Mahkemesi) dava açmış ve ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
9. İş Mahkemesi 23/10/2019 tarihinde başvurucunun ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermiştir. Başvurucunun ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin karara karşı yaptığı istinaf talebini inceleyen Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi (10. Hukuk Dairesi) talebin kabulüne karar vermiştir.
10. Başvurucu, 10. Hukuk Dairesince verilen ihtiyati tedbir kararı sonrasında SGK"ya başvurmuştur. SGK, temin edilen ilaca ait fatura aslı beraberinde kullanılan ilaca ait boş kutuların ibraz edilmesi hâlinde ihtiyati tedbir kararının gereğinin yerine getirilerek ilaç bedellerinin karşılanacağını başvurucuya bildirmiştir.
11. Başvurucu, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunarak tedavisi süresince ilaç bedelinin ilacın ithalinde yetkili kuruluşa SGK tarafından ödenmesi yönünde tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Anayasa Mahkemesi 7/1/2020 tarihinde tedbir talebini kabul etmiştir.
12. UYAP üzerinden yapılan incelemede, İş Mahkemesinin 24/11/2020 tarihinde "... davacının "İnfantil Hipofosfatazya" tanısı tedavisinde hekimi tarafından kullanılması uygun görülen dava konusu "Asfotose Alfa (Strensiq) 80 mg" ayda 12 kutu ilaç bedelinin davalı Kurumca karşılanması gerektiğinin kabulü gerektiği, bu durumda davacının tedavi süresince kullanacağı Asfotose Alfa (Strensiq) ilacına ait bedellerin kesinti yapılmaksızın davalı Kurum tarafından karşılanmasına ve ilacın ithalatı için gerekli ödemenin Türkiye Eczacılar Birliği Yurt Dışından İlaç Temin Birimine yapılması gerektiği ..." gerekçesiyle ilaç bedelinin kesinti yapılmaksızın SGK tarafından karşılanmasına, ilacın ithalatı için gerekli ödemenin doğrudan ithale yetkili kuruluşa yapılmasına karar verdiği anlaşılmıştır.
13. Söz konusu karara karşı SGK vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi devam etmektedir.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
14. Anayasa Mahkemesinin 22/2/2022 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları ve Bakanlık Görüşü
15. Başvurucu; hastalığının tedavisi için gerekli olan ilacın maliyetinin yüksek olması nedeniyle ilacı kendi imkânlarıyla tedarik edemediğini, SGK"ca alternatif bir ödeme yönteminin teklif edilmesi nedeniyle kendisi açısından hayati olan ilaç tedavisinin gerçekleşemeyeceğini, buna bağlı olarak maddi ve manevi bütünlüğünün tehlikeye gireceğini belirtmiş, maddi ve manevi varlığın korunması hakkının ihlal edildiğini iddia etmiştir.
16. Bakanlık görüşünde, ilaç bedelinin SGK tarafından karşılanması talepli yargılamanın derdest olduğunun başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinde dikkate alınması gerektiği; devletin, vatandaşlarının maddi ve manevi varlığının korunması ve geliştirilmesi hakkını korumak için gerekli tedbirleri almakla yükümlü olduğu fakat yükümlülüğün sınırsız olmadığı, SGK tarafından ilacın endikasyonu olan infantil form hipofosfatazya tedavisi için maliyet etkin olmaması nedeniyle ilgili listeye ilave edilmemesine karar verildiğinin bildirildiği belirtilmiştir.
B. Değerlendirme
17. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun"un "Bireysel başvuru hakkı" kenar başlıklı 45. maddesinin (2) numaralı fıkrası şöyledir:
"İhlale neden olduğu ileri sürülen işlem, eylem ya da ihmal için kanunda öngörülmüş idari ve yargısal başvuru yollarının tamamının bireysel başvuru yapılmadan önce tüketilmiş olması gerekir."
18. Başvuruya konu ilaç bedelinin SGK tarafından ödenmesi talepli yargılamada ilaç bedelinin SGK"ca ödenmesine karar verildiği, karara karşı SGK tarafından davanın esasına dair iddialar ileri sürülerek istinaf talebinde bulunulduğu, kararın istinaf incelemesinde olduğu görülmüştür. Bu itibarla, başvurucunun bireysel başvuruya konu ettiği iddialarına ilişkin olarak hukuk sisteminde mevcut yargısal yolları tüketmeksizin bireysel başvuruda bulunduğu anlaşılmıştır.
19. Açıklanan gerekçelerle başvurunun başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Adli yardım talebi hakkında daha önce karar verildiğinden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
B. Maddi ve manevi varlığın korunması hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA 22/2/2022 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.