Esas No: 2022/3743
Karar No: 2022/5813
Karar Tarihi: 14.06.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/3743 Esas 2022/5813 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2022/3743 E. , 2022/5813 K.Özet:
Boşanma davasında, mahkeme tarafından verilen hüküm kadın tarafından temyiz edildi. Mahkeme, davacı kadının nafakalar ve manevi tazminatın miktarına ilişkin temyiz itirazlarını reddetti. Ancak, manevi tazminatın daha uygun bir miktarla takdir edilmesi gerektiği ve iştirak nafakasının da daha yüksek olması gerektiği belirtildi. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesi hakkaniyet ilkesini içerirken, Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddeleri de göz önünde bulundurulmalıdır. Temyiz edilen bölge adliye mahkemesi kararı bozuldu, temyize konu diğer bölümler ise onaylandı.
Kanun maddeleri açıklamaları:
- Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesi: \"Herkes kanun önünde eşittir. Haklarının korunması ve kullanılması yönünden herkesin doğal yetenekleri ve şartları aynı sayılır. Hakkaniyet kurallarına uygun olmayan hiçbir yarar sağlayıcı işlem kabul edilemez.\"
- Türk Borçlar Kanunu'nun 50. maddesi: \"Bir kimsenin zararı sebebiyle manevî tazminat hakkı, hukuka aykırılıktan başka bir sebebe bağlı değildir.\"
-Türk Borçlar Kanunu'nun 51. maddesi: \"Manevî tazminatın miktarı hakimin takdirindedir. Ancak, takdirde hakkaniyet kurallarına uyulması esastır.\"
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi ...Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından hükmedilen nafakalar ve manevi tazminatın miktarı ile yoksulluk nafakasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2- Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyen davacı kadının boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmasına nazaran davacı kadın yararına hükmolunan manevî tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu’nun 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu’nun 50 ve 51 inci maddeleri nazara alınarak daha uygun miktarda manevî tazminat (TMK m. 174/2) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
3- Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, ortak çocuk 2015 doğumlu Tanem’in ihtiyacına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeblerle temyiz edilen bölge adliye mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise 1. bentte gösterilen sebeplerle ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 14.06.2022 (Salı)