Esas No: 2021/10306
Karar No: 2022/5791
Karar Tarihi: 14.06.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/10306 Esas 2022/5791 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2021/10306 E. , 2022/5791 K.Özet:
Bölge adliye mahkemesi hukuk dairesi tarafından verilen ve boşanma davasının kabul edildiği, kusur belirlemesi yapıldığı, tazminatlarla ilgili hüküm verildiği ancak delillerin toplanmaması ve yokluğunda sözlü yargılama yapılarak hüküm tesis edilmesi nedeniyle temyiz edilen karara ilişkin duruşma düzenlendiği ancak kararın okunup uygun görülmesi sonrasında işin incelenerek karara bağlanmasının uygun görüldüğü ifade edilmiştir. Kararda, HMK'nın 186. Maddesi üzerinde durularak, tahkikatın bittiğinin tefhim edilmesinden sonra, yokluğunda aynı duruşmada sözlü yargılama aşamasına geçileceğine dair ihtarı içerecek şekilde tahkikat duruşma gününü bildirir davetiye çıkarılmaksızın davalının yokluğunda sözlü yargılamaya geçilmesinin hukuki dinlenilme hakkının ihlali niteliğinde olduğu belirtilmiştir. Bu sebeple, kararın kaldırılması ve ilk derece mahkemesi kararının bozulması gerektiği ifade edilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 6100 sayılı HMK’nın “Sözlü yargılama” başlıklı 186. maddesi
- 28/07/2020 tarihli ve 31199 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7251 sayılı Kanun’un 20. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi...Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, delillerin toplanmaması ve yokluğunda sözlü yargılama yapılarak hüküm tesis edilmesi yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 31.05.2022 günü temyiz eden davalı ... vekili Av. ... ve karşı taraf davacı ... vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
6100 sayılı HMK’nın “Sözlü yargılama” başlıklı 186. maddesinin ilk halinde;
“Mahkeme, tahkikatın bitiminden sonra, sözlü yargılama ve hüküm için tayin olacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunmalarını sağlamak amacıyla iki tarafı davet eder. Taraflara çıkartılacak olan davetiyede, belirlenen gün ve saatte mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde yokluklarında hüküm verileceği hususu bildirilir.
Sözlü yargılamada mahkeme, taraflara son sözlerini sorar ve hükmünü verir." hükmü yer almakta iken;
28/07/2020 tarihli ve 31199 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7251 sayılı Kanun’un 20. maddesi ile yapılan değişiklik ve ekleme sonucu 186. madde;
“Mahkeme, tahkikatın bittiğini tefhim ettikten sonra aynı duruşmada sözlü yargılama aşamasına geçer. Bu durumda taraflardan birinin talebi üzerine duruşma iki haftadan az olmamak üzere ertelenir. Hazır bulunsun veya bulunmasın sözlü yargılama için taraflara ayrıca davetiye gönderilmez.
Sözlü yargılamada mahkeme, taraflara son sözlerini sorar ve hükmünü verir. Şu kadar ki, 150. madde hükmü saklıdır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Somut olayda tahkikat aşaması yukarıda belirtilen HMK’nın 186. maddesindeki değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce başlamış olup değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten sonra devam etmiş, son tahkikat celsesinde mahkemece davacı vekilinin tahkikatın tümü hakkındaki açıklamasından sonra tahkikatın bittiği belirtilerek sözlü yargılama aşamasına geçilmiş ve davalının yokluğunda hüküm tefhim edilmiştir. Ne var ki HMK’nın 186. maddesindeki değişikliğin yürürlük tarihi sonrası davalı vekiline “Tahkikatın bittiğinin tefhim edilmesinden sonra yokluğunda aynı duruşmada sözlü yargılama aşamasına geçileceğine” dair ihtarı da içerecek şekilde tahkikat duruşma gününü bildirir davetiye
çıkarılmaksızın davalının yokluğunda sözlü yargılamaya geçilerek hüküm tesisi hukuki dinlenilme hakkının (HMK m .27) ihlali niteliğindedir. O halde ilk derece mahkemesince yapılacak iş; sözlü yargılama için ayrı gün tayin ederek tarafları davet etmek ve sonucu uyarınca karar vermekten ibarettir. Açıklanan bu hususlara riayet edilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen bölge adliye mahkemesi kararının yukarıda açıklanan sebeple KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA,bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, duruşma için takdir olunan 3.815 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 14.06.2022 (Salı)