Esas No: 2022/4192
Karar No: 2022/5754
Karar Tarihi: 14.06.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/4192 Esas 2022/5754 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2022/4192 E. , 2022/5754 K.Özet:
Boşanma davası sonunda, ilk derece mahkemesi davalı kadın tarafından temyiz edilerek bölge adliye mahkemesince yapılan istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir. Ancak, Türk Medeni Kanunu'nun 166/1-2. maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede sarsıldığının sabit olması gerektiği belirtilmiştir. Olaylarda davalı kadının tam kusurlu olduğu kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiş olan ilk derece mahkemesinin kararı, yapılan yargılama ve toplanan delillerin incelenmesi sonucu hatalı gerekçe ile verilmiştir. Kadının ispatlanan bir kusuru bulunmamaktadır. Bu nedenle, davanın red edilmesi gerekirken kabulü usul ve yasaya aykırı olup, karar bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- Türk Medeni Kanunu'nun 166/1-2. maddesi: Boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede sarsıldığının sabit olması gerekir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı erkek tarafından evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine (TMK m.166/1) dayalı olarak açılan boşanma davasının yapılan yargılaması neticesinde, davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı kadın tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge adliye mahkemesince istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiş, hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmiştir.
Türk Medeni Kanunu'nun 166/1-2. maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede sarsıldığının sabit olması gerekir. İlk derece mahkemesince, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı kadının tam kusurlu olduğu kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden, kadının eşine hakaret ettiği yönündeki tanık beyanlarının davanın açılmasından 8 yıl öncesine ilişkin olduğu, tarafların bu olaydan sonra beraber yaşamaya devam ettiği, yine kadının, erkeğe tokat attığına ilişkin tanık beyanlarının ise sebep ve saiki açıklanmayan, inandırıcı olmaktan uzak, soyut izahlardan ibaret olduğu anlaşıldığından boşanmaya esas alınamaz. Bu durumda davalı kadının ispatlanan bir kusuru bulunmamaktadır. O halde erkeğin boşanma davasının reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı gerekçe ile yazılı şekilde kabulü usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesinin kararının BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 14.06.2022 (Salı)