Esas No: 2022/3322
Karar No: 2022/5859
Karar Tarihi: 15.06.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/3322 Esas 2022/5859 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2022/3322 E. , 2022/5859 K.Özet:
Boşanma davasında yapılan muhakeme sonucunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesi, davacı erkek tarafından manevi tazminatın miktarı ve velâyet yönünden, davalı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, davacı erkek lehine hükmedilen manevi tazminat ve ortak çocuklar lehine hükmedilen nafakaların miktarı yönünden temyiz edilen kararı değerlendirmiştir. Mahkeme, davacı erkeğin tüm, davalı kadının ise bazı temyiz itirazlarının yersiz olduğuna hükmetmiştir. Ancak, ortak çocukların velayetinin annede olmasına rağmen sadece iştirak nafakası hükmedildiği ve nafakanın günün ekonomik koşullarına göre az olduğu gerekçesiyle kararın bozulması gerektiği kararına varmıştır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kararın bozulmasına oybirliğiyle karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri: Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesi (hakkaniyet ilkesi)
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi ...Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından manevi tazminatın miktarı ve velâyet yönünden: davalı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, davacı erkek lehine hükmedilen manevi tazminat ve ortak çocuklar lehine hükmedilen nafakaların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı erkeğin tüm, davalı kadının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2- İlk derece mahkemesince tarafların ortak çocuklarının velayetlerinin davacı babaya verilmesine, anne yanında bulunan çocuklar lehine hükmedilen tedbir nafakalarının ise karar tarihinden itibaren kaldırılmasına karar verilmiştir. Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine bölge adliye mahkemesince ortak çocukların velayetlerinin anneye verilmesine ve çocuklar yararına boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren geçerli olan iştirak nafakasına hükmedilmiş, sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; tarafların ortak çocukları 2011 doğumlu... ve 2013 doğumlu...’in dava tarihinden itibaren davalı anne yanında kalmalarına rağmen, ilk derece mahkemesince çocuklar lehine hükmedilen tedbir nafakalarının karar tarihinden itibaren kaldırılmasının hatalı olduğu, bölge adliye mahkemesince de velayetler anneye verilmesine rağmen bu husus gözetilmeden yazılı şekilde sadece iştirak nafakasına dair karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuklar 2011 doğumlu Havva ve 2013 doğumlu...lehine küçüklerin ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2.ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1.bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşagıdaki yazılı harcın davacıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 397.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran davalıya geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 15.06.2022(Çar.)