Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/3730 Esas 2022/6066 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/3730
Karar No: 2022/6066
Karar Tarihi: 21.06.2022

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/3730 Esas 2022/6066 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi tarafından verilen bir boşanma davası kararı temyiz edilmiştir. Davalı-davacı erkek, kusur tespiti, kendi manevi tazminat talebinin reddi ve aleyhine hükmedilen manevi tazminat yönleriyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İlk mahkeme kararında her iki tarafın da boşanma davası kabul edilmiş, kadın lehine 8.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiş ve kadının yoksulluk nafakası talebi reddedilmiştir. Ancak bölge adliye mahkemesi daha önce verilen kaldırma kararına rağmen erkeğin boşanma davasında verilen hükmün kesinleşmiş olması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kadının davasında verilen boşanma hükmü kesinleşmiş olmasına rağmen yeniden boşanma hükmü kurulması sebebiyle yeniden kurulan bu boşanma hükmü kaldırılmıştır. Bölge adliye mahkemesi kararı bozmuştur çünkü karar açık bir kanun ihlali içermektedir.
Kanun maddeleri: Boşanma Davaları Hakkında Kanun, Medeni Kanun
2. Hukuk Dairesi         2022/3730 E.  ,  2022/6066 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
    2-Taraflar arasında görülen karşılıklı boşanma davasının yapılan yargılaması neticesinde davalı-davacı erkeğin ağır, davacı-davalı kadının ise az kusurlu olduğundan bahisle her iki davanın da kabulü ile tarafların boşanmalarına ve kadın yararına 8.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiş, erkeğin manevi tazminat talebi ile kadının yoksulluk nafakasına ilişkin talebi reddedilmiştir. Karara karşı sadece davalı-davacı erkek; kusur tespiti, kendi manevi tazminat talebinin reddi ve aleyhine hükmedilen manevi tazminat yönleriyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Bölge adliye mahkemesince, tahkikatın bittiği belirtilmeden, sözlü yargılamaya geçilmeksizin doğrudan hüküm kurulmasının kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle kararın kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince dosyanın tekrar ele alınarak yapılan yargılamasında, davalı-davacı erkek davasını takip etmediğinden erkeğin davası hakkında tefrik kararı verilmiş, yargılama neticesinde ise ilk derece mahkemesince verilen ilk kararla boşanma hükmü istinaf edilmeyerek kesinleştiğinden boşanma hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kadın lehine 8.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiş, kadının yoksulluk nafakasına ilişkin talebi ise reddedilmiştir. Karara karşı davalı-davacı erkek bu sefer kadının kabul edilen davası ile aleyhine hükmedilen manevi tazminat yönleriyle istinaf kanun yoluna başvurmuş, bölge adliye mahkemesince, daha önceden verilen kaldırma kararının her iki dava yönünden hükmün tümünü kapsamasına rağmen, boşanmanın kesinleştiğinden bahisle sadece boşanmanın ferileri hakkında hüküm kurulmuş olmasının kanuna aykırı olduğu, erkeğin tefrik edilen davasından sonra kadının boşanma davası yönünden tüm deliller toplanarak yeniden hüküm kurulmak üzere karar kaldırılmış ve ilk derece mahkemesine gönderilmiştir. İlk derece mahkemesince her iki tarafın da boşanma davalarının kabulüne karar verilerek, kadın lehine 8.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Hüküm davalı-davacı erkek tarafından kadının kabul edilen boşanma davası ve aleyhine hükmedilen manevi tazminat yönleriyle istinaf edilmiştir. Bölge adliye mahkemesince karar kaldırılarak yeniden hüküm tesisi yoluna gidilmiş, erkeğin boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kadının davası yönünden de erkeğin istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
    İlk derece mahkemesi tarafından 23.02.2017 tarihinde verilen ilk kararda her iki tarafın da boşanma davası kabul edilmiş, her iki davada verilen boşanma hükmü yönünden taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmamıştır. O halde, hem erkeğin hem de kadının davasında verilen boşanma hükmü istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir. Bölge adliye mahkemesince verilen kaldırma kararı kesin hükmün sonuçlarını ortadan kaldıramayacağı gibi, kaldırma kararı taraflar lehine usule ilişkin kazanılmış bir hak da doğurmaz. Hal böyleyken, bölge adliye mahkemesince, erkeğin boşanma davası hakkında boşanma hükmünün daha evvel istinaf edilmeyerek kesinleşmiş olması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken bu davanın tefrik edilip daha sonradan açılmamış sayılmasına karar verildiğinden bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi, kadının davasında verilen boşanma hükmünün kesinleşmiş olmasına karşın ilk derece mahkemesince yeniden boşanma hükmü kurulması sebebiyle yeniden kurulan bu boşanma hükmünün kaldırılarak bu konuda da karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekirken bu yöndeki istinaf isteminin esastan reddedilmesi, kanunun açık ihlali olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen bölge adliye mahkemesi hükmünün yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 21.06.2022 (Salı)



















    Hemen Ara