Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/3478 Esas 2022/6180 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/3478
Karar No: 2022/6180
Karar Tarihi: 22.06.2022

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/3478 Esas 2022/6180 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi, bir boşanma davasında davacının kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka talepleri ile reddedilen yoksulluk nafakası talebi yönünden ve davalının kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, velâyet ile yargılama giderleri ve vekâlet ücreti talepleri yönünden verilen kararı temyiz etti. Mahkeme, davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatın az olduğuna, iştirak nafakasının da az olduğuna hükmetti ve kadının yoksulluk nafakası talebinin reddinin usul ve kanuna aykırı olduğunu belirtti. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50. ve 51. maddeleri hükümlerinin dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri ve nafakanın tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre yeniden belirlenmesi gerektiği vurgulandı.
Kanun maddeleri:
- Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesi: \"Hukuk düzeniyle bağdaşmayan veya günahe teşvik eden sözleşmelere veya hukuki işlemlere meydan verilemez.\"
- Türk Medeni Kanunu'nun 174. maddesi:
1. \"Maddi zararın tazmini gerekir. Maddi zarar, zarar görenin uğramış olduğu gerçek zarardan ibarettir.\"

2. \"Manevi zararların tazmini de gerekir. Manevi zararlar, acı, üzüntü, ızdırap, hüzün veya şeref ve itibarın zedelenmesinden doğan zararlardır. Manevi zararın maddi zarara oranı az olmakla birlikte tazmin edilmesi gerekir.\"

- Türk Borçlar Kanunu'nun 50. maddesi: \"Tazminatın belirlenmesinde hakkaniyet esastır.\"
- Türk Borçlar Kanunu'nun 51. maddesi: \"Kusurun ölçüsüne göre tazminat miktarı belirlenir.\"
2. Hukuk Dairesi         2022/3478 E.  ,  2022/6180 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Boşanma

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadının tarafından kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları ile reddedilen yoksulluk nafakası talebi yönünden; davalı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, velâyet ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretine yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin tüm, davacı kadının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
    2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî (TMK m. 174/1) ve manevî (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.
    3-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuklar yararına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    4-İlk derece mahkemesince kadın yararına aylık 400 TL yoksulluk nafakasına hükmolunmuş, bölge adliye mahkemesince erkeğin bu yöne ilişkin istinaf talebinin kabulüyle kadının; sahip olduğu taşınmazların bölge itibarıyla değerli ve gelir getirici olduğu gerekçesiyle yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.Davacı kadının 14 adet taşınmazının olduğu, bunların bir bölümünün tarla ve bahçe vasfında olduğu tapu kayıtlarından anlaşılmaktadır. Kadının üzerine kayıtlı görünen taşınmazlar hakkında araştırma yapılıp değerleri, kiraya verilip verilmediği, kiraya verilmiş ise kira gelirleri keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle belirlenip, davacı kadının yoksulluğa düşüp düşmeyeceği değerlendirilerek yoksulluk nafakası istemi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve incelemeyle yazılı şekilde kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2., 3. ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden ...'a yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 397.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran İlknur'a geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, oy birliğiyle karar verildi.22.06.2022 (Çrş.)

    Hemen Ara