Esas No: 2022/4334
Karar No: 2022/6092
Karar Tarihi: 22.06.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/4334 Esas 2022/6092 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2022/4334 E. , 2022/6092 K.Özet:
Karşıklı boşanma davasında bölge adliye mahkemesi hukuk dairesi, kadının kusur belirlemesi ve tazminatların reddine, erkeğin kusur belirlemesi, velâyet ve nafakaların miktarı ve reddedilen tazminatlar yönünden temyiz itirazlarını reddetti. Ancak, mahkeme kadının az kusurlu olması ve erkeğin ağır kusurlu olması nedeniyle kusur belirleme kararını bozdu ve tazminat taleplerinin reddinin isabetsiz olduğunu belirtti. Karara göre, boşanma sonucu maddi ve manevi tazminata hükmedilebilmesi için tazminat yükümlüsünün kusurlu olması ve tazminat talep eden eşin kusursuz veya diğerine göre daha az kusurlu olması gerekmektedir (TMK m.174). Kararın kanun maddeleri TMK m.166/1 ve TMK m.174'tür.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar, hükmedilen nafakaların miktarı yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, velâyet, hükmedilen nafakaların miktarı ve reddedilen tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı kadının kusur tespiti ve tazminatların reddine yönelik, davalı-karşı davacı erkeğin ise kusur tespitine yönelik temyiz itirazları dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2- Tarafların kusur tespitine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine (TMK m.166/1) dayalı olarak karşılıklı açılan boşanma davalarında, ilk derece mahkemesince tarafların eşit kusurlu olduğu belirtilerek her iki davanın kabulü ile boşanma ve boşanmanın ferilerine karar verilmiştir. Tarafların istinaf kanun yoluna başvurması üzerine bölge adliye mahkemesince esastan ret kararı verilmiş, karar, taraflarca temyiz edilmiştir.
İlk derece mahkemesince, erkeğe yüklenen kusurlardan “sosyal medya ve bir takım programlar vasıtası ile başka kadınlarla görüşme yaptığı ve sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlarda bulunduğu” vakıasının güven sarsıcı boyutta kaldığı anlaşılmıştır. Bununla birlikte davacı-karşı davalı kadına yüklenen kusurların yanı sıra, kadının, “erkeğin annesine hakaret ettiği” sabit olup bu vakıanın da davacı-karşı davalı kadına kusur olarak yüklenmesi gerektiği anlaşılmıştır. Her ne kadar ilk derece mahkemesince taraflar eşit kusurlu kabul edilmiş ise de; kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlarına göre erkek ağır, kadın az kusurludur. Bu husus gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme sonucu tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
3-Davacı-karşı davalı kadının tazminatlara yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Yukarıda 3. bentte açıklandığı üzere, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı-karşı davacı erkek davacı-karşı davalı kadına nazaran ağır kusurludur. Boşanma sonucu maddî ve manevî tazminata hükmedilebilmesi için tazminat yükümlüsünün kusurlu, tazminat talep eden eşin ise kusursuz veya diğerine göre daha az kusurlu olması gerekir(TMK m.174). İlk derece mahkemesince tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü ve bu hatalı kusur belirlemesine göre kadının tazminat taleplerinin reddi isabetsiz olmuş ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeple bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi ile kararın 1. bentte açıklanan nedenlerle ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 22.06.2022 (Çrş.)