Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/3999 Esas 2022/6114 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/3999
Karar No: 2022/6114
Karar Tarihi: 22.06.2022

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/3999 Esas 2022/6114 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Boşanma davasında, davacı kadın tarafından tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakasına ilişkin hükümlere ilişkin istinaf edilmeyerek kesinleştiği ve temyiz dilekçesinin reddedilmesi gerektiği belirtilmiştir. Davalı erkeğin temyiz itirazları yersiz bulunmuş, ancak tazminat miktarının davacı kadın yararına daha uygun şekilde takdir edilmediği ve hüküm bozulmuştur. Türk Medeni Kanunu'nun hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddeleri dikkate alınarak, daha uygun bir maddi tazminat miktarının takdir edilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesi (Hakkaniyet ilkesi)
- Türk Borçlar Kanunu'nun 50. ve 51. maddeleri (Zararın tazmini ve tazminatın miktarı)
2. Hukuk Dairesi         2022/3999 E.  ,  2022/6114 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi ...Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Boşanma

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından tedbir, iştirak, yoksulluk nafakası ile tazminat miktarları yönünden; davalı erkek tarafından ise tümü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Davacı kadın tarafından tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakasına ilişkin hüküm istinaf edilmeyerek kesinleşmiş olduğu anlaşıldığından, davacı kadının nafaka miktarlarına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı erkeğin tüm, davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
    3-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddî tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî (TMK m. 174/1) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Davalı erkeğin tedbir nafakasına yönelik temyiz dilekçesinin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple REDDİNE, temyiz edilen bölge adliye mahkemesi kararının yukarıda 3. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan bölümlerinin ise yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 397.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran davacıya geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, oy birliğiyle karar verildi.22.06.2022 (Çrş.)

    Hemen Ara