Esas No: 2022/4903
Karar No: 2022/6146
Karar Tarihi: 22.06.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/4903 Esas 2022/6146 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2022/4903 E. , 2022/6146 K.Özet:
Boşanma davasıyla ilgili taraflar arasındaki dava sonunda, davalı-davacı erkeğin boşanma talebinin reddedilmesi, kadının ise boşanma taleplerinin kabul edilmesi ve tedbir, yoksulluk nafakası ile iştirak nafakası ve tazminat miktarlarının belirlenmesine ilişkin karar temyiz edilmiştir. Yapılan yargılama sonucunda evlilik birliği içerisinde davacı-davalı kadının erkeğin anne ve babasının evlerine gelmesine izin vermediği ve cezaevinde tutuklu olan erkeğin annesine karşı saygısızlık yaptığı belirtilmiş ve bu davranışların kadına karşı duygusal şiddet niteliği taşıdığı tespit edilmiştir. Bu nedenle, erkeğin de davasının kabul edilerek boşanmaya karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri: Türk Medeni Kanunu Madde 166/1.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ...Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından kadının kabul edilen boşanma davaları ile kendisinin reddedilen boşanma davası yönünden; davacı-davalı kadın tarafından ise katılma yoluyla reddedilen tedbir ve yoksulluk nafakası, ortak çocuklar yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafakasının miktarı ile tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı-davalı kadın tarafından 26.06.2018 tarihinde TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanma davası açılmış, 02.12.2019 tarihinde ise yine TMK 166/1. maddesi uyarınca boşanma isteminde bulunulmuş, bu dava ile birleştirilmesine karar verilmiş, davalı-davacı erkek tarafından ise 22.01.2019 tarihinde birleşen TMK 166/1. maddeye dayalı boşanma davası açılmıştır. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda erkeğin tam kusurlu, kadının ise “her ne kadar erkek kadın tarafından anne ve babasını müşterek konuttan kovulduğunu iddia etmiş ise de, erkeğin o dönem yurt dışında olduğu, tarafları barıştırmak amacıyla eve geldikleri bu durumda kadının onları eve almamasının olağan bir durum olduğu ve bunun kadına kusur olarak yüklenemeyeceği, erkeğin diğer iddialarının da ispatlanamadığı” gerekçesiyle, erkeğin davasının reddine, kadının her iki boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir.
Davalı-davacı erkeğin her üç dava yönünden, davacı-davalı kadının da miktarlar ve reddeilen tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, bölge adliye mahkemesince "..erkeğin tutuklu olduğu dönemde, 2018 eylül ayında, erkeğin anne ve babasının çocukları görmeye gitmesinde yaşanan olayın kadına kusur olarak yüklenmemesi yerinde olduğu” gerekçesiyle erkeğin tüm taleplerinin reddine, kadının miktarlar yönünden istinaf taleplerinin kabulüne karar verilmiş, verilen karar taraflarca yukarıda gösterilen sebeplerle temyiz edilmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davalı-davacı erkeğin boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğu gerekçesiyle kadının her iki boşanma davasının kabulüne, erkeğin davasının reddine karar verilmiş ise de;
Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davacı-davalı kadının evlilik birliği içerisinde erkeğin anne ve babasına "siz ne hakla geldiniz, bir daha bu eve gelmeyeceksiniz diyerek onları evden kovduğu", yine erkek cezaevinde tutuklu iken de torunlarını görmeye gelen erkeğin annesine “ne hakla geldin buraya kadar diyerek rencide edici şekilde konuşup yüzüne kapıyı kapattığı”, kadının bu davranışları erkeğe karşı duygusal şiddet niteliğinde olup az da olsa kusurunun olduğu anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında davalı-davacı erkek dava açmakta haklı olup erkeğin davasının kabulü ile boşanmaya karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple bölge adliye mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre yeniden hüküm kurulması gerekli hale gelen kadının davasına yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcın istek halinde yatıranlara geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 22.06.2022 (Çrş.)