Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/4224 Esas 2022/6191 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/4224
Karar No: 2022/6191
Karar Tarihi: 23.06.2022

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/4224 Esas 2022/6191 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme kararı, bir boşanma davasıyla ilgili olarak verilmiştir. Kararda, nafaka ve manevi tazminat miktarlarının düşük olduğuna ve daha uygun bir miktarın belirlenmesi gerektiğine karar verilmiştir. Ayrıca, kusur dereceleri ve kişilik haklarına yapılan saldırı göz önüne alınarak manevi tazminat miktarının artırılması gerektiği vurgulanmıştır. Kararda, Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükümlerinin de dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir.
2. Hukuk Dairesi         2022/4224 E.  ,  2022/6191 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Boşanma

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından lehine hükmolunan manevî tazminat ile nafaka miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    Tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında:
    1-Nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    2-Yine nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre tarafların ortak çocukları 2008 doğumlu ... ve 2016 doğumlu ... 'in ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    3- Boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın lehine takdir edilen manevî tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda manevî (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yön gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda (1.), (2.) ve (3.) bentlerde gösterilen sebeplerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesinin 15.12.2021 tarih ve 2019/67 esas, 2021/1935 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, İstanbul Anadolu 11. Aile Mahkemesinin 3.10.2018 tarih ve 2017/658 esas, 2018/762 karar sayılı kararının BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 23.06.2022 (Per.)

    Hemen Ara