Esas No: 2021/3816
Karar No: 2022/3082
Karar Tarihi: 06.06.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/3816 Esas 2022/3082 Karar Sayılı İlamı
6. Hukuk Dairesi 2021/3816 E. , 2022/3082 K.Özet:
Davacı sıra cetvelinin ilk sırasındaki davalı alacağının muvazaalı olduğunu ileri sürerek davalıya ayrılan payın müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince davalının alacağını ispatlayamadığından dava kabul edilmiş, davalı vekilinin istinaf başvurusu ise reddedilmiştir. Ancak dosya kapsamından sıra cetvelinde yer alan başka bir alacaklının daha davalıya karşı muvazaa davası açtığı anlaşıldığından, mahkemece diğer dava dosyasıyla birleştirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kabule göre, haciz sıra cetveline itiraz davalarında davalıya ayrılan payın, yargılama giderleri ve vekalet ücreti de dahil olmak üzere öncelikle davacıya ödenmesi, artan kısım bulunması halinde davalıya bırakılması gerektiği vurgulanmıştır. İlgili kanun maddeleri ise İİK'nın 235/3. maddesi ile HMK'nın 166/4. maddesi olarak belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziantep 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, sıra cetvelinin ilk sırasındaki davalı alacağının muvazaalı olduğunu ileri sürerek 08.12.2017 tarihli sıra cetvelinde davalıya ayrılan payın müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini dilemiştir.
İlk derece mahkemesince, davalının sıra cetvelinde yer alan alacağını ispat edemediğinden bahisle davanın kabulü ile davalı alacağının sıra cetvelinden çıkarılmasına karar verilmiştir. Davalı vekilinin yaptığı istinaf başvurusunu inceleyen Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 12.Hukuk Dairesi, başvurunun esastan reddine karar vermiştir.
1-Dava, muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraza ilişkindir.
Aynı sıra cetveli için muhtelif alacaklılar tarafından farklı tarihlerde, aynı alacaklılara husumet yöneltilerek davalar açılmış olması halinde açılan tüm davaların birlikte incelenerek sonuçlandırılması, birbiriyle çelişik hükümlerin engellenmesi açısından ve bir davada verilen kararın diğer davanın sonucunu etkileme olasılığından kaynaklanan bir zorunluluktur. Bu durumda davaların birleştirilerek yargılama yapılması, sıra cetveline ilişkin özel usul hükümlerinden kaynaklanmaktadır. Aynı sıra cetveline yönelik farklı davalar hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması, kararların infazında da şüphe ve tereddütlere neden olması ve uyuşmazlıkların uzun süre devam etmesi ihtimalini de doğurabilecektir. Ayrıca birden çok dava dosyasında kabul hükmü kurulması halinde sıra cetveline itirazı olumlu sonuçlanan alacaklılar yönünden de garameten paylaşıma karar verilecektir.
Dosya kapsamından sıra cetvelinde yer alan başka bir alacaklının daha davalıya karşı muvazaa davası açtığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, aynı sıra cetveline karşı, açılmış davaların HMK'nın 166/4. maddesi uyarınca birbiriyle bağlantılı olduğunun kabulü ile davaların birleştirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru olmadığından, kararın bozulması gerekmiştir.
2-Bozma nedenine göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
Kabule göre, haciz sıra cetveline itiraz davalarında davanın kabulü halinde kıyasen uygulanması gereken İİK'nın 235/3. maddesi uyarınca davalıya ayrılan payın, yargılama giderleri ve vekalet ücreti de dahil olmak üzere öncelikle davacıya ödenmesine, artan kısım bulunması halinde, davalıya bırakılmasına karar verilmesi gerekir. Sıra cetveline itiraz davaları sonunda verilen hüküm, sadece davanın tarafları bakımından sonuç doğurur ve verilen kabul kararı ile durumun tespiti ile yetinilmeyip, eda hükmü kurulmalıdır.
Öte yandan dava, birden fazla alacaklı tarafından açılır ve kabul edilirse; davacı alacaklılar sıra cetveline göre davalı alacaklıya isabet eden paydan alacaklarını temin edeceklerdir. Bu tutar davacı alacaklıların sıra cetveline göre istifade edebilecekleri alacak tutarı ile yargılama giderlerinden ibarettir. Artan para olursa davalıya bırakılacaktır.
Bu durumda mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeye uygun davalıya ayrılan payın ilgili dosyadaki yargılama giderleri ve vekalet ücreti dahil olmak üzere önce davacıya ait icra dosyalarına ödenmesi, artan kısım bulunması halinde davalıya bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, yukarıdaki ilkeyi karşılamayacak şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, bozma nedenine göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir suretinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 06.06.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.