Esas No: 2022/4272
Karar No: 2022/6214
Karar Tarihi: 23.06.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/4272 Esas 2022/6214 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2022/4272 E. , 2022/6214 K.Özet:
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasında bölge adliye mahkemesi, davacı-karşı davalı kadının kusurlu olduğu, davalı-karşı davacı erkeğin ise ağır kusurlu olmadığı sonucuna varmıştır. Ancak, mahkemenin kusur belirlemesi yanılgılı olup tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi doğru değildir. Tazminat isteyen davalı-karşı davacı erkeğin ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddi desteğini yitirdiği anlaşılmıştır. Bu nedenle, mahkemece kusur belirlemesi yeniden yapılmalı ve davalı-karşı davacı erkek yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmelidir. TMK m. 4, TBK m. 50, 51 kanun maddelerine göre tazminatın hakkaniyet kuralları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre belirlenmesi gerekmektedir. Temyiz edilen hüküm yukarıdaki sebeplerle bozulmuştur.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ...Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma -Ziynet Alacağı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi yönünden; davalı karşı davacı erkek ise kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ile tefrik ara kararı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı karşı davalı kadının tüm, davalı karşı davacı erkeğin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-İlk derece ve bölge adliye mahkemesince kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre; davacı karşı davalı kadından Fetö/PDY silahlı terör örgütü üyeliği iddiası ile görevinden ihraç edilen erkek eşle evlilik birlikteliğini devam ettirmesi beklenemeyecekse de, kadının kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları dikkate alındığında, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı karşı davalı kadının ağır kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Bu husus gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
3-Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere; evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı-karşı davacı erkeğin ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddi desteğini yitirdiği anlaşılmıştır. O halde, mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK m. 4, TBK m. 50, 51) dikkate alınarak davalı-karşı davacı erkek yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminata (TMK m. 174/1-2) hükmedilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden Şerife'ye yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 397.80 TL temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran Selahattin'e geri verilmesine dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, oy birliğiyle karar verildi.23.06.2022 (Prş.)