Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/7953 Esas 2022/6256 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/7953
Karar No: 2022/6256
Karar Tarihi: 27.06.2022

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/7953 Esas 2022/6256 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Tapu iptali ve alacak talebiyle açılan bir davada, mahkeme taşınmazın kişisel mal olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak, mal rejimini sona erdiren boşanma davasının derdest olduğu anlaşılmıştır ve görülebilirlik ön koşulu olan boşanma davasının sonucunun beklenmesi gerekirken karar verilmesi hatadır ve bozulması gerekir. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 225. maddesi gereği, mal rejimi, eşlerden birinin ölümüyle, başka bir mal rejiminin kabulüyle, mahkemece boşanmaya, evliliğin iptaline veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesiyle sona erer. Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesiyle katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı davalarının görülebilirlik ön koşuludur.
2. Hukuk Dairesi         2021/7953 E.  ,  2022/6256 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklanan Tapu İptali Tescil-Mümkün Olmaması Halinde Alacak

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 225. maddesine göre; mal rejimi, eşlerden birinin ölümüyle, başka bir mal rejiminin kabulüyle, mahkemece boşanmaya, evliliğin iptaline veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesiyle sona erer. Yargıtay'ın ve Dairemizin sapmaksızın devam eden uygulamalarına göre, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak hakkında bir karar verilmesi için eşler aralarındaki mal rejiminin sona ermesi gerekir. Başka bir anlatımla, şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu yapılabilmesi için muaccel (istenebilir) hale gelmesi gerekir, bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir.
    Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesiyle katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı davalarının görülebilirlik ön koşuludur. Mal rejimini sona erdiren boşanma davasının derdest olduğunun anlaşılması durumunda usul ekonomisi gereğince (6100 Sayılı HMK mad.30) bekletici mesele yapılmalıdır.
    Tasfiye davasında, mal rejiminin sona ermemiş ve sona erdirecek davanın da henüz açılmamış olduğunun anlaşılması durumunda ise davanın görülebilirlik ön koşulu yokluğundan reddine karar verilmesi gerekir.
    Somut olayda, mahkemece, taşınmazın kişisel mal olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, karar hatalı olmuştur. Şöyle ki, mal rejimini sona erdiren boşanma davasının derdest olduğu anlaşılmakla, görülebilirlik ön koşulu olan boşanma dava sonucunun beklenmesi gerekirken, işin esas hakkında karar verilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacı kadının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 27.06.2022 (Pzt.)




    Hemen Ara