Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/1368 Esas 2022/3128 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1368
Karar No: 2022/3128
Karar Tarihi: 07.06.2022

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/1368 Esas 2022/3128 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, davalı şirketle aralarında yapılan servis ve araç kiralama sözleşmeleri nedeniyle alacaklı olduğunu iddia ederek davalı tarafından başlatılan icra takibine itiraz etmiş ancak mükerrerlik tespit edilmesi üzerine davalıya başvurduklarında olumsuz cevap alarak haksız itiraz nedeniyle icra takibinin durdurulduğunu ileri sürerek itirazın iptalini ve %20 icra inkar tazminatının tahsili istemiş. İlk derece mahkemesi, icra takibine vaki itirazın iptaline karar verdiği gibi asıl alacak tutarının %20'si kadar icra inkar tazminatı da tahsiline hükmetmiş. Ancak dosya temyiz edildiğinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi, mahkemenin işlemiş faiz tutarını da kapsayacak şekilde tam kabul hükmü kurmasının doğru olmadığı gerekçesiyle kararı bozmuştur.
Kanun maddeleri: 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesi, HMK'nın 373/1 maddesi.
6. Hukuk Dairesi         2021/1368 E.  ,  2022/3128 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
    İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 19. Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hüküm davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. 07.06.2022 günde davalı vekili Avukat ... ile davacı vekili Avukat ...'ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.


    - K A R A R -

    Davacı vekili, davacı ile davalı şirket arasında tanzim edilen servis ve araç kiralama hizmetine ilişkin sözleşmeler nedeniyle alacaklı olduğu iddiasıyla davalı tarafından başlatılan icra takibi nedeniyle ödeme protokolü imzalandığını, davacının protokol uyarınca yaptığı ödemelerde 300.000,00 TL'lik mükerrerlik tespit edilmesi üzerine yaptıkları başvuruya davalının olumsuz cevabı neticesi başlatılan icra takibinin haksız itiraz neticesi durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, kayıtlarında mükerrer ödeme bulunmadığını, protokolü takip eden vekilleri hakkında suç duyurusunda bulunduklarını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince, davacının 01.04.2013'te davalıya 300.000,00 TL mükerrer ödeme yaptığı, zamanaşımı itirazının yerinde olmadığı gerekçesiyle, icra takibine vaki itirazın iptali ile asıl alacağın %20'si icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmiş, davalı vekilinin istinaf başvurusu, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesince, davacı tarafından davalıya takibe konu miktarda ödemenin fazla yapıldığı, ödeme dava dışı vekilin hesabına gönderilmiş olsa da protokol hükümleri gereği yapılmış olduğu, takipten önce fazla ödemenin ihtar edilmesiyle davalının temerrütünün oluştuğu, dava konusu uyuşmazlık bakımından yasada öngörülen 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı belirtilerek, esastan reddedilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve 6100 sayılı HMK 355. maddedeki, kamu düzenine aykırılık halleri re'sen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş olmasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2-Dava, hizmet sözleşmesine dayalı olarak başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
    Davacı tarafça takip öncesi tanzim edilen 06.04.2017 tarihli ihtar ile, takibe konu asıl alacak tutarının ihtarın tebliğinden 3 gün içerisinde belirtilen hesaba yatırılması aksi halde yasal yolları başvurulacağı bildirilmiş olup, bahsi geçen ihtar davalı borçluya 21.04.2017 günü tebliğ edilmiş olmakla, borçlu temerrütünün 3 günlük ödeme süresi sonu olan 25.04.2017 tarihinde gerçekleşmiş davacı da aynı gün takibe başlamıştır.
    Bu durumda mahkemece, itirazın kısmen iptali ile takibin yalnızca asıl alacak tutarı üzerinden devamına karar verilmesi gerekirken, işlemiş faiz tutarını da kapsayacak şekilde tam kabul hükmü kurulması doğru olmamış, kararın yazılı nedenlerle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirzlarının kabulü ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin, 10.03.2021 tarihli, 2019/985 Esas, 2021/728 Karar sayılı kararı kaldırılarak, ilk derece mahkemesi kararının davalı yararına BOZULMASINA, Yargıtaydaki duruşmada vekille temsil olunan davalı yararına takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, HMK 373/1 maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine karardan bir örneğin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 07.06.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara