Esas No: 2022/3213
Karar No: 2022/6421
Karar Tarihi: 29.06.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/3213 Esas 2022/6421 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2022/3213 E. , 2022/6421 K.Özet:
Taraflar arasındaki boşanma, nafaka ve tazminat davasında, bölge adliye mahkemesi hukuk dairesi kadının yoksulluk nafakası talebini kabul etmemiş ve çocuğun babası ile ilişkisi konusunda ayrı şehir/aşağı şehir ayrımı yapmıştır. Ancak yapılan incelemeler sonucunda, kadının sosyal ve ekonomik durumu göz önünde bulundurulduğunda yoksulluk nafakası talebinin reddi yanlıştır. Ayrıca çocuğun babasıyla ilişkisi konusunda ayrı şehir/aşağı şehir ayrımı yapılmasına gerek olmadığı ve daha uygun süreyle kişisel ilişkinin tesis edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda Türk Medeni Kanunu'nun 175. maddesi de değerlendirilmiştir ve boşanma sebebiyle kadının yoksulluğa düşmesi koşulu olmadığı vurgulanmıştır.
Türk Medeni Kanunu'nun 175. maddesi, boşanma sonucu yoksulluğa düşen tarafın diğer taraftan maddi destek talep edebileceğini belirtmektedir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ...Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma-Nafaka-Tazminat
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar ve nafakalar yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre, tarafların aşağıdaki bentlerin dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Bölge adliye mahkemesi tarafından kadın lehine aylık 1000 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir. Dosyanın tetkikinden, davalı-davacı kadının Almanya’da yaşadığı, Devletten aylık 650-700 Euro yardım ödemesi ve ortak çocuk ... için çocuk parası aldığı; ...’de dört adet arsasının ve Kırşehir’de evinin bulunduğu, tanık beyanlarına göre Kırşehir’deki evinden kira aldığı anlaşılmış olup; kadının tespit edilen sosyal ve ekonomik durumuna göre boşanma sebebiyle yoksulluğa düşmeyeceği anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanunu'nun 175. maddesi “boşanma yüzünden yoksulluğa düşme” koşulu kadın yönünden oluşmamıştır. Bu durumda, davalı-davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
3-Mahkemece velayeti anneye verilen ortak çocuk ... ile baba arasında kişisel ilişki kurulurken “aynı şehirde oturmaları hali" ve “farklı şehirde oturmaları hali" için ayrı ayrı kişisel ilişki düzenlenmiştir. Günümüzdeki ulaşım olanaklarındaki kolaylık gözetildiğinde, taraflar farklı şehirlerde yaşıyor olsalar bile, kişisel ilişkiye dair düzenleme yapılırken "ayrı şehir-ayrı şehir” ayrımına gidilmesinin önemi bulunmamaktadır. Bu bakımdan, ayrı şehir-aynı şehir ayrımına gidilmeksizin babalık duygularını tatmine elverişli, çocuğun da baba sevgisi ve şefkatini tatmasına yeterli, daha uygun süreyle kişisel ilişki tesisi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) ve (3.) bentlerde gösterilen sebeple BOZULMASINA, davalı-davacı kadının yoksulluk nafakasına ilişkin temyiz itirazlarının REDDİNE, tarafların sair temyiz itirazlarının reddi ile hükmün yukarıda (l.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 29.06.2022 (Çar.)