Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/6089 Esas 2022/6413 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/6089
Karar No: 2022/6413
Karar Tarihi: 29.06.2022

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/6089 Esas 2022/6413 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı kadın tarafından Türk Medeni Kanunu’nun 166/1 maddesine dayalı olarak açılan boşanma davası kararında, davalı erkeğin tam kusurlu olduğu kabul edilerek davacı kadının talepleri kabul edilmiştir. İlk derece mahkemesinin bu kararı davalı erkek tarafından istinaf edilmiş, ancak Bölge Adliye Mahkemesi davalının istinaf başvurusunu reddetmiştir. Bu sırada davalı erkek de Türk Medeni Kanunu’nun 161, 162 ve 166/1 maddelerine dayalı olarak başka bir boşanma davası açmıştır. İki davanın arasında bağlantı bulunduğu için davalının talebi üzerine veya ilgili mahkeme tarafından birleştirme kararı verilerek delillerin birlikte değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılmış ve ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur.
Detaylı Kanun Maddeleri:
- Türk Medeni Kanunu’nun 166/1 maddesi: Tarafların kusurlarının belirlenmesine ilişkin boşanma davalarında, tüm kusurlar birlikte değerlendirilerek tarafların kusur oranı belirlenir ve buna göre hüküm verilir.
- Türk Medeni Kanunu’nun 166/4 maddesi: Benzer sebeplerden doğan ya da biri diğerini etkileyecek nitelikte bulunan davalar arasında bağlantı bulunması durumunda, davalara ait delillerin birlikte değerlendirilmesi için birleştirme kararı verilir.
2. Hukuk Dairesi         2022/6089 E.  ,  2022/6413 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Boşanma

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    Davacı kadın 28.12.2016 tarihinde .... Aile Mahkemesi'nin incelediği dosyası ile Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesine dayalı olarak boşanma davası açmıştır. İlk derece mahkemesince boşanmaya sebebiyet veren olaylarda; davalı erkeğin tam kusurlu olduğu kabul edilerek, davacı kadın tarafından açılan davanın kabulüne, ortak çocuğun velayetinin davacı anneye verilmesine, ortak çocukla davalı baba arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk yararına aylık 400,00 TL tedbir nafakası ve aylık 400,00 TL iştirak nafakası, davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, davacı kadın yararına 10.000 TL maddi tazminat ve 7.000 TL manevi tazminata ilişkin hüküm kurulmuş, ilk derece mahkemesinin bu kararı; davalı erkek tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf edilmiştir. Bölge adliye mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davalı erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, bölge adliye mahkemesinin bu kararı; davalı erkek tarafından, hükmün tamamı yönünden temyiz edilmiştir. Davacı kadın tarafından açılan boşanma davasına ilişkin yargılama devam ederken, davalı erkek tarafından Büyükçekmece 2. Aile Mahkemesinin incelemekte olduğu 2021/1816 esas sayılı dosyası ile Türk Medeni Kanunu’nun 161, 162 ve 166/1 maddelerine dayalı olarak boşanma davası açmış ve davasının eldeki dava ile birleştirilmesini talep etmiştir. Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar (HMK m. 166/1). Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması, ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda bağlantı var sayılır (HMK m. 166/4). Evlilik birliği sona erinceye kadar, herhangi bir sebeple açılmış boşanma davalarında taraflara yüklenmiş tüm kusurlar, birlikte değerlendirilip, tarafların kusur oranlarının bir kez belirlenmesi ve belirlenen bu orana göre maddi-manevi tazminatlar ile yoksulluk nafakası konularında her bir taraf yönünden bir kez hüküm kurulması gerekir. Tarafların kusurları bölünerek, her bir dava için ayrı kusur belirlemesi yapılıp, fer'i konularda da her bir dava için ayrı hüküm kurmak, Türk Medeni Kanunu'ndaki düzenlemelere (TMK m. 4, 174/1-2, 175) aykırı düşer. Boşanma Hukukunun temel ilkelerinden birinin tarafların kusur belirlemesine ilişkin olduğu, Türk
    Medeni Kanunu'nun 166/1 maddesine dayanan işbu boşanma davasında, ilk derece mahkemesinin kararı davalı erkek tarafından boşanma davası yönünden kanun yolu başvurularına konu edilmekle; boşanma davasında tarafların kusurlarının belirlenmesi, boşanmanın eki niteliğinde bulanan tazminatlar, yoksulluk nafakası ve velayet gibi taleplerin sağlıklı değerlendirilerek doğru karar verilebilmesi bu davaların birlikte görülmesi ve delillerin birlikte değerlendirilmesiyle mümkündür. Bu nedenle, davalar arasında bağlantı bulunduğuna göre eldeki boşanma davası ile erkek tarafından açılmış olan davanın birleştirilerek delillerin birlikte değerlendirilip davaların esası hakkında hüküm kurulması gerektiğinden hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine ver olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 29.06.2022 (Çar.)
















    Hemen Ara