Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/6450 Esas 2022/6516 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/6450
Karar No: 2022/6516
Karar Tarihi: 30.06.2022

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/6450 Esas 2022/6516 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir korunma kararının kaldırılması davasında, hüküm hakkındaki korunma kararı kaldırılmış ancak kararın taraflara tebliği yapılmamıştır. Bu nedenle, yerel mahkemenin kararının kaldırılması gerektiği belirtilmiştir. Kanunlar incelendiğinde, korunma kararları çocuk mahkemelerince alınması gerektiği için davaya aile mahkemesi sıfatı ile bakılması gerektiği ortaya çıkmıştır. Hak ve menfaatleri etkilendiği için korunan kişi küçük ise yasal temsilcisine, ergin ise korunma altına alınan kişiye yöneltilmesi gerekir. Kanunlar ayrıntılı bir şekilde açıklanmıştır: \"2828 sayılı Kanununa göre alınmış olan korunma kararının kaldırılmasına ilişkin dava, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun yürürlüğe girmesiyle çocuk mahkemelerinin görevi kapsamına alınmıştır. 5395 sayılı Kanunun geçici 1/4. maddesi uyarınca çocuk mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde aile ya da asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu yer almaktadır.\"
2. Hukuk Dairesi         2022/6450 E.  ,  2022/6516 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Korunma Kararının Kaldırılması

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkındaki korunma kararı kaldırılan ... tarafından 11.05.2022 tarihli ek karar ve asıl hüküm yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1- Mahkemece 11.05.2022 tarihli ek karar ile, vekilin itirazının reddine karar verilmişse de; temyize konu 28.06.2005 tarihli korunma kararının kaldırılmasına ilişkin kararın, taraflara tebliğine ilişkin tebliğ evrakı dosyada bulunmamaktadır. Karar taraflara tebliğ edilmediğinden kesinleşmemiştir ve temyize tabidir. Bu nedenle yerel mahkemenin 11.05.2022 tarihli ek kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.
    2- İşin esasının incelenmesine gelince;
    a) Dava, 2828 sayılı Kanununa göre alınmış olan korunma kararının kaldırılmasına ilişkindir. Sözü edilen Kanun, korunmaya muhtaç çocukların, ergin oluncaya kadar, bu kanun hükümlerine göre kurulan sosyal hizmet kuruluşlarında bakılıp gözetilmeleri hususundaki tedbirin görevli ve yetkili mahkemece alınacağını hükme bağlamıştır (2828 S.K. m. 22/1). Kanunun 24. maddesi de, korunma kararı alınmasını gerektiren şartların ortadan kalkması halinde, kurum yetkililerinin önerisi üzerine mahkemece, çocuk ergin olmadan kaldırılabileceği gibi, ergin olduktan sonra da, çocuğun rızası alınmak şartıyla ve bu maddede gösterilen şartların varlığı halinde korunma kararının devamına karar verilebileceğini hükme bağlamıştır.
    5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 26/3. maddesinde mahkemeler ve çocuk hakiminin bu kanun ve diğer kanunlarda yer alan tedbir kararlarını almakla görevli olduğu düzenlendiğinden, 2828 sayılı Kanun maddesindeki tedbir kararlarında da çocuk mahkemeleri görevli bulunmaktadır (HGK'nun 16.01.2013 tarih, 2012/2- 563 Esas, 2013/69 Karar sayılı ilamı).

    Yukarıda açıklandığı üzere, 5395 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesiyle, 2828 sayılı Kanun uyarınca korunmaya muhtaç çocuklar hakkında korunma kararı alma ve koşullarının varlığı halinde bu kararı kaldırma görevi çocuk mahkemelerinin görevi kapsamına alınmıştır. İşin esasıyla ilgili karar vermek görevi sonradan yürürlüğe giren yukarıda bahsedilen kanunla değiştiğine göre, dava, çocuk mahkemesinin görevine girmektedir. 5395 sayılı Kanunun geçici 1/4. maddesi uyarınca çocuk mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde aile ya da asliye hukuk mahkemelerinin görevli olacağı yer aldığından, davaya aile mahkemesi sıfatı ile bakılmak üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    2- Kabule göre;
    Korunma kararının kaldırılmasına yönelik istek koruma altında bulunan çocuğun hak ve menfaatleriyle ilgilidir. Bu sebeple davanın hakkında korunma kararı alınmış olan kişi küçük ise yasal temsilcisine, ergin ise korunma altına alınan kişiye yöneltilmesi gerekir. Bu husus nazara alınmadan eksik hasım ve incelemeyle hüküm kurulması da doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple 11.05.2022 tarihli ek kararın KALDIRILMASINA, asıl karara ilişkin hükmün yukarıda 2/a bendinde gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre temyize konu sair hususların incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 30.06.2022 (Prş.)










    Hemen Ara