Esas No: 2022/4727
Karar No: 2022/6603
Karar Tarihi: 04.07.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/4727 Esas 2022/6603 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2022/4727 E. , 2022/6603 K.Özet:
Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi tarafından verilen ve karşılıklı boşanma davasıyla ilgili olan bir karar temyiz edilmiştir. Kararda, mahkemenin gerekçeli karar yazma zorunluluğuna ve tarafların iddialarının değerlendirilmesine vurgu yapılmıştır. Ancak, hüküm fıkrasında çelişik ifadeler kullanıldığı görülmüş ve bu nedenle karar bozulmuştur. Kararda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi de belirtilerek açıklanmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, aleyhine hükmedilen yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması Anayasa hükmüdür (TCA m. 141/1). Mahkemenin, tarafların açıklamalarını dikkate alarak değerlendirmesi ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesi hukuki dinlenilme hakkının da (HMK m. 27) gereğidir. Yargı organları gerekçeli kararlarında; tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri göstermelidir. Somut olayda, bölge adliye mahkemesince hüküm fıkrasının b/1 bendinde davacı davalı kadının kusur tespiti ve yoksulluk nafakası dışındaki istinaf taleplerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesine karşın, hüküm fıkrasının 3/a bendinden davalı davacı erkeğin maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmek sureti ile hüküm içerisinde çelişki yaratıldığı gibi, hükmün gerekçe kısmında “gerekçeli kararın davalı davacı erkek vekiline 08/03/2021 tarihinde tebliğ edildiği, erkek vekili 2 haftalık yasal süre içerisinde istinaf yoluna başvurmadığı, davacı davalı kadın vekilinin ise, boşanma kararları yönünden istinaf talebinde bulunmadığı, davacı davalı kadın vekilinin istinaf dilekçesinin erkek vekiline 28/03/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacı davalı erkek vekilinin de 30/03/2021 tarihli istinaf dilekçesiyle katılma yoluyla istinaf talebinde bulunduğu, davacı karşı davalı kadının boşanma kararı yönünden istinaf talebinde bulunmadığının anlaşılması karşısında davalı davacı erkek vekilinin katılma yoluyla kadının kabul edilen boşanma davasını istinaf hakkı bulunmadığından davalı davacı erkeğin davacı davalı kadının kabul edilen boşanma davasına ilişkin istinaf talebinin reddine karar verildiği” belirtilerek davalı davacı erkeğin, davacı davalı kadının kabul edilen boşanma davasına ilişkin istinaf isteminin incelemeyeceği belirtildiği halde, hüküm fıkrasında davalı davacı erkeğin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince tüm yönlerden ayrı ayrı esastan reddine karar verilmek sureti ile gerekçe ve hüküm arasında çelişki yaratılmıştır.
Bu haliyle karar hem gerekçe ve hüküm yönünden, hem de hüküm fıkraları itibari ile kendi içinde çelişkilidir. Bu durum tek başına bozma sebebi oluşturduğundan, hükmün münhasıran bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen bölge adliye mahkemesi kararının yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 04.07.2022 (Pzt.)