Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/3581 Esas 2022/6782 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/3581
Karar No: 2022/6782
Karar Tarihi: 05.07.2022

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/3581 Esas 2022/6782 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi tarafından verilen karşılıklı boşanma davasında, davalı-karşı davacı erkeğin temyiz itirazları kapsamı dışında olmak üzere, karşı davalı kadının evlilik birliğinin sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasının kabulü ve zina nedeniyle açılan boşanma davasının reddi kararlaştırılmıştır. Ancak, erkeğin fiziksel şiddet uygulaması, hakaret içerikli mesajlar çekmesi ve çocuğa kötü davranması gibi eylemleri nedeniyle kusur belirleme yapılmıştır. Buna dayanılarak erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu kabul edilmiş, kadın lehine maddi ve manevi tazminat kararları verilirken, erkeğin maddi ve manevi tazminat talepleri reddedilmiştir. Ancak, kusur belirleme hatalı yapılmıştır ve boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda taraflar eşit kusurlu kabul edilmelidir. Bu nedenle, karar bozulmuş ve kadın lehine maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddi, diğer bölümlerinin ise onanması kararlaştırılmıştır.
Kanun Maddeleri: Türk Medeni Kanunu m. 166/1, m.161, m. 174/1-2.
2. Hukuk Dairesi         2022/3581 E.  ,  2022/6782 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından davacı-karşı davalı kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, zina nedeniyle açtıkları boşanma davasının reddi, kadın lehine kabul edilen maddi ve manevi tazminatlar, reddedilen tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
    2-Davacı-karşı davalı kadın tarafından açılan evlilik birliğinin sarsılması hukuki nedenine dayalı (TMK m. 166/1) boşanma davasının ile davalı-karşı davacı erkek tarafından evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine (TMK m. 166/1) ve zina nedenine dayalı (TMK m. 161) olarak açılan karşı davalarının yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesi tarafından zina eyleminin ispatlanamadığı gerekçesiyle zinaya yönelik davanın reddine, karşılıklı evlilik birliğinin sarsılması hukuki nedenine dayalı davalarının ise kabulü ile kadının ağır, erkeğin az kusurlu olduğundan bahisle tarafların boşanmalarına ve fer’ilerine karar verilmiştir. İlk derece mahkeme kararına karşı her iki tarafça tüm yönlerden istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup istinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesi tarafından erkeğin davacı-karşı davalı kadına fiziksel şiddet uyguladığı, eşine "oruspu " diye mesaj çektiği, kadının kız kardeşine hakaret dolu mesajlar çekerek bu yüzden mahkemeden ceza aldığı, kadının ise davalı-karşı davacı erkeğe "salak, manyak, gerizekalı, beyinsiz" diye hakaret ettiği, erkeğin önceki evliliğinden olan kızına iyi davranmadığı, onu kıskanıp, en sonunda "gözüme batıyor, götürün" demek suretiyle çocuğun ortak konuttan götürülmesine neden olduğu,bu hale göre erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesi ile kusura ilişkin gerekçenin düzeltilmesine, kadın lehine maddi ve manevi tazminata, erkeğin maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, erkeğin tüm, kadının sair istinaf talepleri ise esastan reddedilmiştir. Hüküm, davalı-karşı davacı erkek tarafından yukarıda belirtilen sebeplerle temyiz edilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden bölge adliye mahkemesince davalı-karşı davacı erkeğe eşine karşı hakaret mesajı çekmesi ve eşinin kız kardeşine hakaret mesajı çekmesi kusur olarak yüklenmiş ise de; bu hakaret mesajlarına ilişkin ceza dosyasında belirtilen olay tarihine göre bu olaylardan sonra tarafların barışıp bir süre daha evlilik birliğini devam ettirdikleri, barışmadan önceki bu eylemlerin kadın tarafından affedilmiş, veya en azından hoş görülmüş olduğu, yine davacı kadının tanığının beyanında geçen hakaret mesajlarına ilişkin zaman belirtilmediği, barışmadan önce mi yoksa sonra mı olduğu, ceza dosyasına konu olaylar olup olmadığının belirtilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda bu eylemler erkeğe kusur olarak yüklenemez. Bölge adliye mahkemesince kabul edilen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışlarına göre de boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Hal böyle iken mahkemece bu husus gözetilmeden davalı-karşı davacı erkeğin ağır kusurlu olduğunun kabulü doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
    3-Yukarıda 1. bentte açıklandığı üzere boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda taraflar eşit kusurludur. Boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurlu eş yararına maddi ve manevi tazminata karar verilemez. Kadın yararına Türk Medeni Kanunu' nun 174/1-2. maddesi koşulları oluşmamıştır. O halde davacı-karşı davalı kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar vermek gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle bölge adliye mahkemesi kararının BOZULMASINA, hükmün temyize konu diğer bölümlerinin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeplerle ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 05.07.2022 (Salı)

    Hemen Ara