Esas No: 2022/4132
Karar No: 2022/6744
Karar Tarihi: 05.07.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/4132 Esas 2022/6744 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2022/4132 E. , 2022/6744 K.Özet:
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi, bir karşılıklı boşanma davasına ilişkin hüküm verdi. Kadın tarafından tazminatlar, yoksulluk nafakası, ortak çocuklarının velayeti ve nafaka miktarlarının artırılması yönünde talepte bulunulmuş, erkek tarafından ise kusur belirleme, tazminatlar ve reddedilen talepler yönünde temyiz edilmiştir. Mahkeme, kadının kusurunun az olduğunu ancak ilk derece mahkemesince yüklenen kusurun yanlış olduğunu belirtmiştir. Ayrıca, kadına yararına takdir edilen manevi tazminatın daha uygun bir miktar belirlenmesi gerektiğini ifade etmiştir. Kararda, Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ve Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddelerine atıfta bulunulmuştur.
Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesi: \"Hukuk düzeni, haklarının kullanılmasında hakkaniyet ve dürüstlük kurallarının gerektirdiği sınırlara uymak şartıyla, herkesin hakkına saygı gösterilmesini sağlar.\"
Türk Borçlar Kanunu'nun 50. maddesi: \"Maddi ve manevi zarar, bunu zarara sebep olanın tazmin etmesi esasına dayanır.\"
Türk Borçlar Kanunu'nun 51. maddesi: \"Tazminat miktarı, zarara sebep olanın kusuruna, mağdurun kusuruna ve şartlara göre takdir olunur.\"
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen ve yukarıda tarih ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından tazminatların miktarı, yoksulluk nafakası, ortak çocuk ... lehine hükmedilen nafakaların miktarı ve... lehine nafakaya hükmedilmemesi yönünden; davalı-davacı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ve reddedilen tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-davalı kadın tarafından istinafa kusur tespiti yönünden başvurulmadığı ve kadının kusuru kesinleştiği halde, ilk derece mahkemesince kadına kusur olarak yüklenen “eşinin ailesini misafir olarak kabul etmeme” vakıasının bölge adliye mahkemesi tarafından kadından kusur olmaktan çıkarılmasının yerinde olmadığının; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşine ve çocuklara şiddet uygulayan ve eşine hakaret edip onu aşağılayan erkeğin ağır, eşinin ailesini misafir olarak kabul etmeyen kadının az kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre; davalı-davacı erkeğin tüm, davacı-davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı-davalı kadın yararına takdir edilen manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükümleri dikkate alınarak daha uygun miktarda manevi(TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeplerle, bölge adliye mahkemesi kararının BOZULMASINA; bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi ile hükmün yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz eden Behcet'e yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 397.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran ...'ya geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 05.07.2022 (Salı)