Esas No: 2022/4812
Karar No: 2022/6777
Karar Tarihi: 05.07.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/4812 Esas 2022/6777 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2022/4812 E. , 2022/6777 K.Özet:
Bir boşanma davası sırasında davacı-davalı kadın tarafından mahkemeden adli yardım talep edildi. Mahkeme, kadının giderlerini karşılayacak maddi gücü olmadığına karar vererek adli yardım talebini kabul etti. Davalı-davacı erkek ve davacı-davalı kadın karşılıklı olarak yaptıkları temyiz itirazlarında, hükümdeki nafaka miktarları ve takdir edilen maddi ve manevi tazminatların az olduğunu iddia ettiler. Mahkeme, Nafaka miktarının daha uygun bir şekilde takdir edilmesi gerektiği ve takdir edilen maddi ve manevi tazminatların artırılması gerektiği kararına vardı. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesi ve Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddelerinin hakkaniyet ilkesinin uygulanması ve daha uygun bir miktarda nafaka ve tazminat takdir edilmesi gerektiği belirtildi. Kararın bir bölümü kaldırıldı ve bozuldu, diğer bölümler ise onaylandı. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 334-340. maddeleri adli yardım talebini düzenler. Aynı kanunun 336/3. maddesi ise adli yardım talebinin Yargıtay'a da yapılabilmesini sağlar ve 337/1. maddeye göre duruşma yapılmadan talep hakkında karar verilir. Türk Medeni Kanunu'nun 174/1-2 maddeleri de maddi ve manevi tazminatlar hakkında düzenlemeler içerir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, yoksulluk nafakasının miktarı, maddi ve manevi tazminat miktarı yönünden; davalı-davacı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, tedbir ve yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat miktarı, lehine hükmedilmeyen maddi ve manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Davacı-davalı kadın temyiz dilekçesinde adli yardım talebinde bulunmuştur. Adli yardıma ilişkin usul ve esaslar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 334-340. maddelerinde düzenlenmiş olup, aynı Kanunun 336/3. maddesine göre adli yardım talebi kanun yollarına başvuru sırasında Yargıtaya da yapılabilir ve 337/1. madde uyarınca da duruşma yapmaksızın talep hakkında karar verilebilir. Davacı-davalı kadının adli yardım talebini içeren dilekçesi ve dosya kapsamındaki belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde, kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken kanun yoluna başvuru giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu kanaatine varıldığından, davacı-davalı kadının adli yardım talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
2- Tarafların temyiz itirazlarının incelemesine gelince;
a) Davalı-davacı erkeğin tüm, davacı-davalı kadının aşağıdaki bent dışındaki itirazlarının reddine,
b) Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı-davalı kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
c) Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, ortak çocuklar 2011 doğumlu ... ve 2006 doğumlu ... 'nın ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
d) Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı-davalı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminatlar azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi ve manevi (TMK m. 174/1-2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün, yukarıda 2/b, 2/c ve 2/d bentlerinde gösterilen sebeplerle bölge adliye mahkemesinin kararının KALDIRILMASINA ve ilk derece mahkemesinin kararının BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 2/a. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz eden ...'e yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 397.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 05.07.2022 (Prş.)