Esas No: 2022/4792
Karar No: 2022/6936
Karar Tarihi: 12.09.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/4792 Esas 2022/6936 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2022/4792 E. , 2022/6936 K.Özet:
Van Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi tarafından verilen bir boşanma davası kararı temyiz edildi. Davacı erkek tarafından temyiz edilen kararda, davalı kadının cevap dilekçesi sunmadığı belirtiliyor. Davacı, kadının evi terk ettiği ve kendisini müşterek konuta almaması üzerine boşanma talep ediyor. Bölge adliye mahkemesi, kadına kusur yüklenemeyeceği ve davanın reddedilmesi gerektiğine karar veriyor. Ancak kusur belirlemesi hatalı olduğu için kararın gerekçesi düzeltilerek onanması kararlaştırılıyor. Kararda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 141 ve madde 370/2 detaylı bir şekilde açıklanıyor.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe; ön inceleme, aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. Ön inceleme duruşmasına taraflardan biri mazeretsiz olarak gelmezse, gelen taraf onun muvafakati aranmaksızın iddia veya savunmasını genişletebilir yahut değiştirebilir. Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez, iddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümleri saklıdır (HMK m. 141). Somut olayda dava dilekçesi davalı kadına usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiş, Bölge adliye mahkemesinin de kabulünde olduğu üzere davalı kadın süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır. Bölge adliye mahkemesince davacı erkeğin, kadının evi terkettiği ve ısrarlara rağmen gelmediği, müşterek konuta kendisini almadığı yönündeki iddiasına dayanak olarak, müşterek çocuğun duyuma dayalı beyanları dışında bir delil sunamadığı, her ne kadar evlilik birliğinin taraflara yüklediği en önemli yükümlülüklerden olan birlikte yaşama yükümlülüğüne aykırı hareket edilmesi bir kusur olarak değerlendirilebilecek ise de terk vakasının ancak TMK164. maddede düzenlenen hukuksal nedene dayalı bir dava açılmak suretiyle ileri sürülebileceği gerekçesi ile ilk derece mahkemesinin kadına kusur yüklemesinin doğru olmadığı yönündeki kabulü isabetli ise de devamında ilk derece mahkemesince dinlenen tanık anlatımları kapsamında; davacı erkeğin tam kusurlu kadının ise kusursuz olduğu gerekçesi ile davanın reddedilmesi doğru olmamıştır.
O halde, bölge adliye mahkemesince davalı tarafça usulüne uygun şekilde süresinde ileri sürülmeyen tanık beyanları esas alınarak erkeğe kusur yüklenemeyeceği, davalı kadının da kusurlarının ispatlanmadığı dikkate alınarak, ispatlanmayan davanın reddine karar verilmesi gerekirken davacı erkeğin tam kusurlu olduğu, boşanmaya karar verilebilmesi için karşı yanın az da olsa kusurunun ispatlanmasının gerektiği, hiç kimsenin kendi kusurundan lehine hukuki sonuç çıkaramayacağı gerekçesiyle erkeğin davasının reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Ancak hatalı kusur belirlemesinin düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın gerekçesi düzeltilerek onanması gerekmiştir (HMK m. 370/2).
SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple temyiz olunan hükmün kusur belirlemesine yönelik gerekçesi düzeltilmek suretiyle ONANMASINA, temyiz peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 12.09.2022 (Pzt.)